Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3795 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20213 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : Sanıkların 765 sayılı Yasanın 342/1. maddesine göre 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına5237 sayılı Yasanın 157/1, 52/2 ve 53. maddelerine göre 1 yıl hapis ve 20.000 YTL APC ile cezalandırılmalarına1-Sanıklar müdafilerinin “nitelikli dolandırıcılık” suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “nitelikli dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK'nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, 30.09.2003 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK'nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca istem gibi DÜŞÜRÜLMESİNE, 2-Sanıklar müdafilerinin “resmi belgede sahtecilik” suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince;Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanık ... 'in suç tarihi itibariyle adli sicil kaydının bulunmadığı, Sanık ...'ın adli sicil kaydındaki hükümlerin ise 3167 sayılı Yasa uyarınca verilmiş cezalardan ibaret olup, hükümden sonra 20.12.2009 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5941 sayılı “Çek Kanunu” ile 3167 sayılı “Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun”un yürürlükten kaldırılıp, suç olmaktan çıkarılmış olduğu, yine 03.02.2012 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanıp aynı tarihte yürürlüğe giren 6273 sayılı Çek Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ve değişiklik hükümleri de gözetilerek infaz ve silinme koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılmak suretiyle sonucuna göre, sanıklar hakkında 08.02.2008 günlü 26781 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.nun 231. maddesi gereğince, “hükmün açıklanmasının geri bırakılması”na karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 03.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.