MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : Beraat1- Katılan vekilinin; sanık hakkında 'nitelikli dolandırıcılık' suçundan verilen beraat hükmüne yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 2- Katılan vekilinin; sanık hakkında 'resmi belgede sahtecilik' suçundan verilen beraat hükmüne yönelen temyiz itirazlarına gelince; Katılan kooperatife ait çek yaprağını belirlenemeyen bir şekilde ele geçirdikten sonra bankaya ibraz ederek çek bedelini tahsil ettiği iddiasıyla 'resmi belgede sahtecilik' suçundan açılan kamu davasında; suça konu çekin tahsili esnasında bankaya ibraz edilen belgelerden olan ... adına düzenlenmiş nüfus cüzdanı fotokopisindeki fotoğraf ile sanık tarafından, yakalandığı sırada ibraz edilen nüfus cüzdanı fotokopisindeki fotoğrafın benzerliğinin ilk nazarda dikkati çektiği cihetle, sanığın fotoğraf teşhisine esas olmak üzere cepheden fotoğrafları çektirilerek temin edilecek bu fotoğraflarla birlikte bankaya ibraz edilen nüfus cüzdanı fotokopisinin, bu konuda uzman bilirkişiye tevdii ile bankaya ibraz edilen nüfus cüzdanı fotokopisi üzerindeki fotoğrafın sanığa ait olup olmadığının tespiti, yine bankaya ibraz edilen belgelerden olan Vergi Kimlik Numarası Kartı üzerindeki vergi kimlik numarasının gerçekte kimin adına kayıtlı olduğunun ilgili vergi dairesinden sorulması, sanık savunmasında; 2005 yılının Ocak ayında nüfus cüzdanını kaybettiğini ve aynı ay içerisinde nüfus müdürlüğünden yeni nüfus cüzdanını aldığını beyan ettiği halde, yakalama sırasında ibraz ettiği nüfus cüzdanı fotokopisine göre cüzdanın veriliş tarihinin 2005 yılının Nisan ayı olması karşısında bu çelişkinin sanıktan sorulması ve tüm deliller toplandıktan sonra sonucuna göre, sanığın savunması da yeniden değerlendirilerek hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi,Yyasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 03.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.