Tebliğname No : 4 - 2010/171154MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 23/11/2009NUMARASI : 2009/666 (E) ve 2009/942 (K)SUÇ : Mühür bozma Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 05.05.2007 olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak: 1-04.12.2007 tarihli iddianame ile 22.03.2006 tarihinde yapılan mühürlemenin 05.05.2007 tarihinde fek edildiğinden bahisle mühür bozmak suçundan cezalandırılması istemi ile kamu davası açılan sanık hakkında, mahkemenin 2007/529 Esas, 2007/863 Karar sayılı dosyasında, 31.05.2007 tarihli iddianame ile 14.02.2007 tarihli mühür bozma eyleminden açılıp karara bağlanan ve kesinleşen kamu davası bulunduğu ve eldeki dosyadaki 05.05.2007 suç tarihinin incelenen kamu davasındaki iddianame tarihinden önce olduğunun anlaşılması, anılan dosyadaki tutanakların içerdiği adresin tespit edilememiş olması ve tutanakların aynı ikamete ilişkin düzenlenmesi halinde, farklı tarihlerde işlenen mühür bozma suçlarının, düzenlenen ilk iddianame tarihine kadar zincirleme mühür bozma suçunu oluşturabileceği cihetle; zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağı bulunup bulunmadığının tespit edilebilmesi amacıyla, anılan dava dosyasının getirtilip bu yönüyle incelenerek, kesinleşmiş dava dosyasının bu dosya içine konulmasından sonra, sanığın mühür bozma eylemleri ile ilgili zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağının bulunup bulunmadığının tartışılması, zincirleme suç ilişkisi içindeki eylemlerden bazılarının kesinleşmiş mahkumiyet hükmüne konu olmasının diğer eylemlerin dava konusu yapılmasına engel olmayacağı, bu kapsamda, sonradan sübutu kabul edilen eylem nedeniyle münhasıran önceki cezada zincirleme suç hükümlerinin uygulanması nedeniyle ortaya çıkacak olan ilave cezaya hükmolunabileceğinden, sanığın hukuki durumunun buna göre takdir ve değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,2- Kabule göre de: hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinden sonra denetim süresi içinde işleyerek mahkum olduğu kasıtlı suç nedeniyle CMK'nun 231/11. maddesi uyarınca açıklanan hükümlerdeki cezanın paraya çevrilmesine yasal olanak bulunmadığı, aynı fıkranın ikinci cümlesi uyarınca cezanın kısmen infazı, ertelenmesi veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vermenin ancak yükümlülüklerini yerine getiremeyen sanıklar yönünden mümkün bulunduğu kaldı ki TCK'nun 203. maddesinde hapis ve adli para cezasının seçimlik olarak öngörüldüğü, anılan Yasanın 50. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, seçimlik cezalardan hapis cezasına hükmedilmesi halinde bu cezanın artık adli para cezasına çevrilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 27.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.