Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 352 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 7356 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılıkHÜKÜM : Mahkumiyet A- Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme ilişkin sanığın temyiz itirazlarının incelemesinde; Sanığın iki ayrı senet tanzim ederek kullanması karşısında, belge sayısı gözetilerek TCK'nın 61. maddesi uyarınca alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tayini gerekmesine karşın bu hususun gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanık hakkında hükmolunan cezanın TCK'nın 58/6. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken, en ağır cezanın tekerrüre esas alınması yerine bu ceza yanında daha az cezayı içeren mahkumiyet hükmünün belirtilmesi suretiyle karar verilmesi; Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, ilgili hüküm fıkrasının 4. bendindeki TCK'nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm tümden çıkartılıp yerine '' Sanığın Tekirdağ Ağır Ceza Mahkemesinin 26.10.2000 gün ve 1997 /42 E. 2000/383 K.sayılı 765 sayılı TCK'nın 316/4. maddesi uygulanarak verilen 3 yıl hapis cezası hükmü ile mükerrir olduğu anlaşıldığından TCK'nın 58. maddesi uyarınca cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca aleyhe değiştirmeme ilkesi gözetilerek 5275 sayılı Kanun'un 108/2. maddesi gereğince mükerrir olan sanık hakkında koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın sanık hakkında tekerrüre esas alınan Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2000/444 E. 2001/247 K. sayılı ilamı uyarınca hükmettiği 1 yıl 6 ay hapis cezası esas alınarak belirlenmesine" cümlesinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,B- Dolandırıcılık suçundan kurulan hükme ilişkin sanığın temyiz itirazlarının incelemesine gelince;Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Somut olayda ise; sanığın suça konu sahte senetleri mağdur .... Dayanıklı Tüketim Malları San. ve Tic.Ltd.Şti 'ni lehtar olarak göstererek düzenlediği ve katılan ... aleyhine şirket vekili Avukat ... tarafından icra takibine konu edildiğinin anlaşılması karşısında; aşamalarda mağdur şirkete ulaşılamadığı vekilinin de herhangi bir şekilde şikayetinin bulunmadığı da gözetildiğinde, suçun yasal unsurlarının tespiti bakımından; suça konu senetlerin mağdur şirkete hangi nedenle verildiğinin araştırılması , bu yönde dosya kapsamındaki Ticaret Sicil Memurluğu yazısından anlaşıldığı üzere mağdur şirket yetkilisi olan ...'nun beyanlarının alınarak, sanık ile şirket arasında her hangi bir ticari ilişkinin bulunup bulunmadığı, var ise hangi malların satışına karşılık ne zaman (malların tesliminden sonra veya teslimi sırasında) verildiği araştırılıp, mağdur şirket ile sanık arasındaki mal alış-verişine dair fatura veya sevk irsaliyeleri getirtilip incelendikten sonra mağdur şirket vekili baro kayıtlarından araştırılıp beyanlarının tesbiti ile sonucuna göre sanığın hukuki durumunun taktir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik inceleme sonucu karar verilmesi, 2- Kabule göre de, sanık hakkında hükmolunan cezanın TCK'nın 58/6. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken en ağır cezanın tekerrüre esas alınması yerine bu ceza yanında daha az cezayı içeren mahkumiyet hükmünün belirtilmesi suretiyle karar verilmesi,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.