MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Özel belgede sahtecilik, görevi ihmal HÜKÜM : Tüm sanıkların beraatlerine 1- Katılan ... ... Bölge Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Sanıklara yüklenen “resmi belgede sahtecilik ve görevi ihmal” suçlarından ... ... Bölge Müdürlüğü'nün doğrudan zarar görmediği, usulsüz olarak verilen ve hukuken geçerliliği bulunmayan katılma kararının da hükmü temyiz yetkisi vermeyeceği cihetle katılan vekilinin vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca uygulanması gerekli 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,2- Katılan hazine vekilinin temyiz itirazlarına gelince;132 sayılı Türk Standartları Enstitüsü Kuruluş Kanunu’nun 1. maddesinde Enstitünün, tüzelkişiliği haiz, özel hukuk hükümlerine göre yönetilen bir Kamu Kurumu olduğu belirtilmiş ve 13. maddesinde de “Türk Standartları Enstitüsünün malları Devlet malı sayılır. Bu mallar aleyhine cürüm işleyenlere bu cürümlerden dolayı Devlet memurları hakkında tatbik edilen ceza hükümleri uygulanır.” denilmiş olması ve sahtecilik suçunun maddi konusu olan “Kalite Sistem Belgesi”nin Enstitü malları ile ilgili bulunmamasına göre, belgenin resmi belge ve şehadetname niteliğinde bulunmadığı, eylemin suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK’nun 345. maddesinde düzenlenen özel belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu kabul edilerek yapılan incelemede gereği görüşüldü;765 sayılı Kanun'un 107 ve 5237 sayılı Kanun'un 67/1. maddeleri uyarınca sanık ... hakkında zamanaşımının durduğu, kovuşturma izninin talep edildiği 31.05.2006 ile kovuşturma izninin verildiği 04.06.2007 tarihleri arasındaki süreler de dikkate alınarak yapılan incelemede; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; değişen suç vasfına göre sanık ...'a yüklenen “özel belgede sahtecilik”, sanıklar ... ve ...'a yüklenen “ görevi ihmal ” suçlarının yasada gerektirdiği cezalarının türü ve üst sınırları itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, 01.12.2003 suç tarihinden, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanıklar hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 26.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.