Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3428 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 25282 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık.HÜKÜM : 765 sayılı Kanunun 342/1,59/2 , 5237 sayılı Kanunun 157, 62, 53/1 maddeleri uyarınca 1 yıl 18 ay hp ve 4160 YTL apc, vekalet ücreti 1-Sanık müdafiinin “dolandırıcılık” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK.nun 102/4, 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeksizin hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken, 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK.nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK.nun 223/8. maddeleri gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE, 2-Sanık müdafiinin “resmi belgede sahtecilik” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarına gelince; Ayrıntısı Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30.03.1992 gün ve 80/98 sayılı kararında da belirtildiği üzere, belgede sahtecilik suçlarında önceden verilen rıza üzerine borçlu yerine onun imzasının atılmasında zarar verme bilinç ve iradesi ile hareket edilmediğinden suç kastından söz edilemeyeceği cihetle; sanığın ... ile birlikte yetkilisi ... olan şirketi hissedarlar ... ve ... ... noter huzurunda devraldıktan sonra şirket devrini Ticaret Siciline tescil ettirip şirket yetkilisini belirlemeden bizzat ... tarafından teslim edilen şirket çeklerini şirket adına alınan ajandaların bedeli olarak aralarındaki ticari ilişki nedeniyle imzalayarak, katılan ...'e verdiğinin iddia olunması, sanığın suça konu çekler nedeniyle şirket aleyhine yapılan icra takibine ve borca herhangi bir itirazının bulunmadığını, şirketi devraldıklarını, tescil işlemleri ile ...'ın ilgilendiğini ve işlemlerin tamamlandığını söylemesi üzerine şirket ortağı olarak çekleri keşide ettiğini savunması karşısında, sanığın suç kastının belirlenmesi açısından, icra takibinin akıbeti de araştırılarak gerektiğinde ...'da celbedilip tanık sıfatıyla dinlenilerek tanık ... ... tarafından teslim edilen ve bu şekilde sanık tarafından imzalanıp ödenen başkaca çekler bulunup bulunmadığı hususu da saptanıp, suç tarihinin kesin olarak tespiti maksadıyla suça konu çeklerin sanık tarafından hangi tarihte keşide edilerek verildiğine dair katılanın detaylı anlatımına başvurulduktan sonra toplanan tüm deliller değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun saptanması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.