Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3377 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16950 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 11 - 2012/65322MAHKEMESİ : Sandıklı Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 22/11/2011NUMARASI : 2009/451 (E) ve 2011/428 (K)SUÇ : Mühür bozmaSanığın sabıka kaydındaki geçmiş hükümlülüklerinin “karşılıksız çek keşide etmek” suçuna ilişkin olduğu, karşılıksız çek keşide etmek suçunun 31.01.2012 tarih ve 28193 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 03.02.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6273 sayılı Çek Kanununda değişiklik yapılmasına dair Kanun gereğince idari yaptırıma dönüşmesi nedeniyle CMK'nun 231. maddesinin uygulanmasına engel değil ise de; mahkemede sanığın bir daha suç işlemeyeceği yönünde olumlu kanaat oluşmaması nedeniyle bu husus bozma sebebi yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine: ancak;UYAP ortamında yapılan araştırma sonucunda sanık hakkında 19.08.2009 tarihli mühür bozma eyleminden dolayı 10.05.2010 tarihli iddianameyle dava açılan ve mahkumiyetle sonuçlanan Sandıklı Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/296 esas sayılı dosyasının bulunduğu, anılan dosyadaki tutanakların içerdiği adresin tespit edilememiş olması, temyiz incelemesine konu dosyada ise en son 06.08.2009 tarihli mühür bozma eyleminden dolayı 29.11.2009 tarihli iddianameyle dava açılmış olduğunun anlaşılması karşısında; tutanakların aynı yere ilişkin düzenlenmiş olması halinde, farklı tarihlerde işlenen mühür bozma suçlarının, düzenlenen ilk iddianame tarihine kadar zincirleme tek mühür bozma suçunu oluşturabileceği cihetle; zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağı bulunup bulunmadığının tespit edilebilmesi amacıyla; anılan dava dosyasının getirtilip bu yönüyle incelenerek, kesinleşmiş dava dosyasının bu dosya içine konulmasından sonra, sanığın mühür bozma eylemleri ile ilgili zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağının bulunup bulunmadığının tartışılması, zincirleme suç ilişkisi içindeki eylemlerden bazılarının kesinleşmiş mahkumiyet hükmüne konu olmasının diğer eylemlerin dava konusu yapılmasına engel olmayacağı, bu kapsamda, sonradan sübutu kabul edilen eylem nedeniyle münhasıran önceki cezada zincirleme suç hükümlerinin uygulanması nedeniyle ortaya çıkacak olan ilave cezaya hükmolunabileceğinden, sanığın hukuki durumunun buna göre takdir ve değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik incelemeyle yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.