MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Değişen suç vasfına göre şahadetname niteliğinde belgede sahtecilik ve dolandırıcılık HÜKÜM : Beraat Köy muhtarı olan sanığın 2004 yılı doğrudan gelir desteği çalışmaları kapsamında hazırlanan arazi tespit listesinde gerçeğe aykırı yazımlar yaptığı şeklinde iddia olunan eyleminin sübutu halinde, suça konu belgenin suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK'nun 355. maddesinde özel olarak yaptırıma bağlanan "şahadetname" niteliğindeki belgelerden olduğu gözetilmeden suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek "memurun resmi belgede sahteciliği" suçundan yargılama yapılması yasaya aykırı ise de; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; değişen suç vasfına göre sanığa yüklenen "şahadetname niteliğinde belgede sahtecilik ve dolandırıcılık” suçlarının yasada gerektirdiği cezalarının türleri ve üst sınırları itibariyle tabi oldukları, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçların işlendiği tarihten, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanık müdafii ile Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK'nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE, 25.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.