Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3369 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19439 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : Sanık ...; Beraat, Sanık ...; resmi belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK'nun 66/1-e maddesi uyarınca düşürülmesiSuçtan zarar gören şikayetçi Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı (...) vekilinin birleşen 2008/308 esas sayılı dosyada davaya katılma talebini içeren 23.12.2008 havale tarihli dilekçesi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş ise de;5271 sayılı CMK'nun kanun yollarına başvurma başlıklı 260/1. madde ve fıkrasındaki "hakim ve mahkeme kararlarına karşı Cumhuriyet savcısı, şüpheli ve bu Kanuna göre katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolları açıktır" hükmü karşısında şikayetçi kurum adına vekilinin temyizi kabul edilerek yapılan incelemede;I- Sanık ... hakkında “nitelikli dolandırıcılık” suçundan kurulan hükme yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının yapılan incelemesinde;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü uyarınca; sanığa yüklenen "nitelikli dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği tarihten temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanık hakkında anılan suçtan açılan kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK'nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,II- Resmi belgede sahtecilik suçundan sanık ... hakkında "beraat", ... hakkında dava zamanaşımı nedeniyle verilen "düşme" hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Sanık ... hakkında ... ... Odası Genel Sekreteri olarak görevli bulunduğu sırada, hak etmedikleri halde katılan kurumdan haksız hizmet süresi tesis etmek saiki ile hareket eden ve haklarındaki evrak tefrik edilen sigortalıların adı geçen oda ile ilişkisine dair sahte sigortalılık belgelerini oda başkanı ve sekreteri olan .. ... ve .. ... ile birlikte düzenlediği; sanık ... hakkında ise; .. ... Odasına yasaya uygun şekilde kayıtlı olmadığı halde 13/01/1982-22/08/1990 tarihlerinde esnaf odasına kayıtlı olduğuna ilişkin sahte belgeyi, sahte giriş bildirgesini ve sahte iş bırakma formlarını ilgili kurum olan Bağ-Kur'a 19.08.1999 tarihinde sunmak suretiyle oda görevlilerine sahte resmi belge düzenletip kullanarak iştirak halinde memurun resmi belgede sahteciliği suçunu işledikleri iddiasıyla açılan ve birleştirilen davalarda; sanık ...'in savunmasında, anılan odada bir dönem genel sekreter olarak görev yaptığını, sahte belge düzenlemediğini söyleyerek yüklenen suçu kabul etmemesi, sanık ...'in beyanında; bizzat Bağ-Kur'a herhangi bir şekilde sahte giriş belgesi, sahte iş bırakma formu düzenlemediği ve sunmadığını, ancak hatırlayamadığı tarihte çalıştığı atölyeye gelen ve kendilerinin dernekten gönderildiklerini söyleyen iki kişinin "sizi dokumacılar derneğine kayıt edelim, ileride Bağ-Kur'lu olursunuz" demesi üzerine kayda razı olduğunu, imza atıp atmadığını hatırlamadığını, ödeme yapmadığını söylemesi, sanığın odaya kaydının sahte olduğunun tespit edilmesi, sanık ...'in odaya kayıt durumunu gösteren belgede sanık ...'in imzası bulunmadığı ancak belgenin oda başkanı .. ... ve sekreteri ... ... imzasını içermesi, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunda, sigortalı ... ... ve .. ... adına sigortalılığa ilişkin belgelerde, sanık ...'in imzasının bulunduğu, anılan kişilere ilişkin üye kayıt defterindeki tahrifatların ise sanığın eli ürünü olmadığı belirtilmesine rağmen, bu kişilerin oda kayıtlarının sahte olduğunun anlaşılması, sigortalı... hakkında düzenlenen belgedeki sanık ... adına atfen imzanın ise adı geçene ait olmadığının belirtilmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenebilmesi amacıyla; katılan kurumun soruşturma raporunda, haklarında suç duyurusunda bulunulduğu anlaşılan oda başkanı ... ..., sekreteri ... ..., sigortalı ... ... ... ve adlarına sanık ... tarafından sahte belge düzenlendiği anlaşılan ... ve ... ... hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, varsa dosyaların getirtilip incelenmesi, birleştirme imkanının bulunmaması halinde bu davayı ilgilendiren delillerin dosya arasına alınması, toplanan delillerin sonucuna göre, sanık ...'in anılan sigortalılara ilişkin tahrifatlı oda kayıtlarına dayanarak belge düzenlediği, sanık ... yönünden ise, adına sahte oda kaydı oluşturulmasındaki menfaatin sanığa ait olduğu gözetilerek, sanıkların hukuki durumunun ve sanık ...'e yüklenen suç vasfının takdir ve tayini gerekirken eksik soruşturma sonucu yazılı şekilde beraat ve düşme kararları verilmesi, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.