MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : Dolandırıcılık suçundan; düşme Resmi belgede sahtecilik suçundan; mahkumiyetGerekçeli karar başlığında yanlış yazılı suç tarihinin nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden, katılan kuruma verilen son fatura tarihi olan 25.10.2001, resmi belgede sahtecilik suçu yönünden son reçete tarihi olan 04.10.2001 şeklinde mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.1- Katılan vekilinin "nitelikli dolandırıcılık" suçundan verilen “düşme” kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “nitelikli dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suçun işlendiği tarihten hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden, kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesi gerektiği gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz tirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,2- Katılan vekili ve sanık müdafiinin, “resmi belgede sahtecilik” suçundan kurulan “mahkumiyet” hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelemesine gelince;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen "resmi belgede sahtecilik" suçunun 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren ve sanık lehine olan 5237 sayılı TCK.nun 204/1. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibariyle tabi olduğu aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suçun işlendiği 04.10.2001 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve katılan vekili ile sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK.nun 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK.nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 25.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.