MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : BeraatŞikayetçi vekilinin 22.05.2008 tarihli celsede katılma talebinde bulunması üzerine mahkemece 1412 sayılı CMUK.nun 366/2. maddesi uyarınca (5271 sayılı CMK'nun 238/3. maddesi) hazır olan sanık ... ve sanık ... müdafiine diyecekleri sorulmadan katılma kararı verilmiş ise de, katılma kararından sonra sanık ve sanık müdafiinin bir itirazının bulunmadığı anlaşılmakla tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. I- Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Yüklenen suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Hükmün ONANMASINA,II- Sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen "dolandırıcılık" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK'nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan açılan kamu davasının 765 sayılı TCK'nun 102/4 , 104/2 ve 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 24.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.