Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3293 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19526 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılıkHÜKÜM : Sanığın, 5237 sayılı Yasanın 204/1 ve 53. maddelerine göre 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına. 765 sayılı Yasanın 503/1. maddelerine göre 1 yıl hapis ve 2000 YTL APC ile cezalandırılmasına. I- Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen dolandırıcılık suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK'nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında dolandırıcılık suçundan açılan kamu davasının 765 sayılı TCK'nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, II- Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;1-Sahte çek düzenlemek suçundan açılan davada, sanığın suçu kabul etmeyerek suça konu çeki ... ... alacağına karşılık aldığını, çekin arkasında bulunan ... Şirketine ait cironun ... ... ait olduğunu, çekin sahte olduğunu bilmediğini beyan etmesi karşısında, 05.05.2005 tarihli celsede hakkında iddianame düzenlenmesi için suç duyurusunda bulunulan ... ... hakkında dava açılıp açılmadığı araştırılıp, açılması halinde davaların birleştirilmesi, bu mümkün değilse dava dosyasının onaylı suretinin dosya içerisine alınması ve tanık sıfatıyla ifadesine başvurularak sanığın iddialarının doğruluğu araştırılıp mukayeseye esas yazı, imza, rakam örnekleri temin edilerek suça konu çek üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik incelemeye dayanarak yazılı şekilde hüküm kurulması, yasaya aykırı,2-Kabule göre de;Hükümden sonra, 08.02.2008 günlü 26781 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.nun 231. maddesi gereğince, “hükmün açıklanmasının geri bırakılması”na karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.