Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3179 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23888 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Sahte fatura basmak veya kullanmakHÜKÜM : MahkumiyetI-Katılan Hazine vekilinin sanık hakkında “2002 ve 2003 takvim yıllarında sahte fatura basmak veya kullanmak” suçlarından açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına, sanık müdafii ile katılan vekilinin “2005 takvim yılında sahte fatura basmak veya kullanmak” suçundan sanığın mahkumiyetine dair kararlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Sanık hakkında uygulanan sevk maddesinin 213 sayılı Yasanın 359/b-2 maddesi yerine anılan Yasanın 359/a-2. maddesi olarak gösterilmesi sonuca etkisi görülmeyen maddi hata olarak kabul edilmiş, uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin 3. fıkrası gereğince aynı maddenin 1. fıkrasının a, b, c ve d bentlerinde yazılı hak yoksunluklarının aynı Yasanın 53/3. maddesi de nazara alınarak infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, 2005 takvim yılında birden fazla fatura düzenlenmesine rağmen sanık hakkında TCK'nun 43. maddesinin uygulanmaması isabetsizliği aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre katılan hazine vekili ile sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; ancak:1-Ayrıntısı Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 23.02.2010 gün 2009/6-230 Esas ve 2010/32 sayılı kararında da açıklandığı üzere; kazanılmış hakka konu olmayacağı cihetle; uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında TCK.nun 51/3. maddesi uyarınca belirlenecek denetim süresinin hükmolunan hapis cezası süresinden az olamayacağı gözetilmeden hüküm kurulması,2-Kendisini vekille temsil ettiren katılan hazine lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 3-“2002 ve 2003 takvim yıllarında sahte fatura basmak veya kullanmak” suçlarından açılan kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK 223/8. maddesi gereğince düşürülmesi yerine yazılı şekilde ortadan kaldırılmasına karar verilmesi,Yasaya aykırı ise de; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususlarda 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, “2005 takvim yılında sahte fatura basmak veya kullanmak” suçundan kurulan hüküm fıkrasından TCK'nun 51/3. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümden “ 1 yıl” ibaresi çıkartılıp yerine “15 ay” ve hüküm fıkrasına “katılan idarenin kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre 1.200 TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılan hazineye verilmesine" ibareleri eklenmek, “2002 ve 2003 takvim yıllarında sahte fatura basmak veya kullanmak” suçlarından kurulan hüküm fıkrasından ise "765 Sayılı TCK'nun 104/2. maddesindeki 7 yıl 6 aylık olağanüstü zamanaşımı süresi dolmuş bulunduğundan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı ortadan kaldırılmasına" bölümünün çıkartılarak yerine "765 sayılı TCK'nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddeleri uyarınca kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı düşürülmesine" denilmek suretiyle eleştiri dışında sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin istem gibi DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II-Katılan hazine vekili ve sanık müdafiinin “2004 takvim yılında sahte fatura basmak veya kullanmak” suçundan sanığın mahkumiyetine dair kararlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise ;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen "“2004 takvim yılında sahte fatura basmak veya kullanmak”" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırları itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK'nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, yüklenen suç tarihi olan 24.12.2004 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan kurum vekili ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK'nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK.nun 223/8. maddeleri uyarınca istem gibi DÜŞÜRÜLMESİNE, 24.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.