Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 31762 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 2275 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 15 - 2011/328103MAHKEMESİ : Aydın 2. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 07/02/2011NUMARASI : 2009/240 (E) ve 2011/33 (K)SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılıkKararın sanığın yokluğunda verilmesine rağmen kısa ve gerekçeli kararda sanığın yüzüne karşı kararın verildiğinin yazılması mahallinde düzeltilebilir madddi hata olarak görülmüştür. 1- Sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan verilen beraat ve mahkumiyet hükmü yönünden;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen “nitelikli dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 01.10.2004-25.10.2004 tarihinden, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanık E.. D.. ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanıklar hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 2- Sanık E.. D.. hakkında sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden; Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık E.. D..'nun yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;a- Sanık hakkında A.. K..'a yönelik işlediği sahtecilik suçu yönünden verilen hükme yönelik yapılan incelemede;5237 sayılı TCK.nun 7/2 ve 5252 sayılı Kanunun 9/3. maddeleri uyarınca, suçun işlendiği zamandaki kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunun ilgili tüm hükümlerinin somut olaya ayrı ayrı uygulanması, 765 sayılı Kanuna göre hükmolunan ceza ile 5237 sayılı Kanuna göre hükmedilecek ceza belirlendikten sonra sanığın lehine olan kanunun tespiti ile bir bütün halinde uygulanması ve bu durumun gerekçeye de yansıtılması suretiyle hükümler kurulması gerekirken yazılı şekilde karma uygulama yapılması, b- Sanığın R.. Ö..'e karşı işlediği sahtecilik suçu yönünden yapılan incelemeye gelince;5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Suça konu çeklerin katılan R.. Ö..'e aynı anda verildiğinin anlaşılmasına göre 5237 sayılı TCK'nun 43.maddesinde, 765 sayılı TCK'nun 80. maddesinden farklı olarak "değişik zamanlarda" denilmesi karşısında aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağı bulunmadığından ve suça konu çeklerin de farklı zamanlarda düzenlendiğine dair dosya içeriğine yansıyan delil olmaması nedeniyle, 5237 sayılı TCK lehe olduğu gözetilmeden 765 sayılı TCK.nun 342/1, 80, 647 sayılı Yasa'nın 4. ve 5237 sayılı TCK'nun 62. maddeleri ile karma hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu hususların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; sanık hakkında A.. K..'a yönelik sahtecilik suçu yönünden verilen hükümden 5237 sayılı TCK.nun 53. maddenin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılması, yine aynı Yasanın 62. maddenin uygulanmasına dair fıkradan “TCK 62” ibaresi çıkartılarak yerine “765 sayılı Yasa'nın 59. maddesinin uygulanmasına” ibaresi yazılmak, yine sanık hakkında R.. Ö..'e yönelik işlediği sahtecilik suçundan kurulan hüküm fıkrasından “765 sayılı TCK'nun 342/1.” ibaresinin çıkarılıp yerine “5237 sayılı Yasanın 204/1” ibaresi yazılmak, 765 sayılı TCK'nun 80. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm tamamen çıkarılmak ve sonuç cezanın 1 yıl 8 ay hapis cezasına indirilmek ve “647 sayılı Kanun'un 4. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına” ilişkin hüküm fıkrasından “647 sayılı Kanun'un 4. maddesinin” çıkartılarak “5237 sayılı TCK'nun 52. maddesinin” yazılmak suretiyle eleştiri dışında sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.