Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3159 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20296 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : Sanığın, 765 S. Y.nın 342/1, 80, 59/2. maddelerine göre 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına. 5237 S.Y. nın 158/1-j, 62/1, 52/2 ve 53. maddelerine göre 1 yıl 8 ay hapis ve 5000 YTL APC ile cezalandırılmasına.Yasal koşulları bulunmadığından sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 318. maddesi uyarınca reddine karar verilip dosya incelenerek gereği görüşüldü: 1- Sanık hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçundan verilen hükme yönelik müdafiinin temyiz istemi üzerine yapılan incelemede; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak: Sanığın, katılan bankadan aldığı kredinin teminatı olarak borçlusu ... olan 10.04.2003, 18.07.2003 ve 04.08.2003 düzenleme tarihli senetleri aynı anda bankaya verdiğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK'nun 43. maddesinde, 765 sayılı TCK'nun 80. maddesinden farklı olarak "değişik zamanlarda" denilmesi karşısında aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı, 5237 sayılı Yasanın 43. maddesinin uygulanamaması nedeniyle 5237 sayılı TCK'nun lehe olduğu gözetilmeden, 765 sayılı TCK'nun 342/1, 80, 59. maddeleri uygulanarak yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı ise de; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, mahkemece her iki yasa uyarınca temel cezanın alt sınırdan belirlenmiş olması ve mahkumiyetin yasal sonucu olan hak mahrumiyetleri kararda gösterilmemiş olsa bile kazanılmış hakka konu olmayacağı nazara alınarak; hüküm fıkrasından 765 sayılı TCK.nun 342/1, 80, 59. maddelerinin uygulanmasına ilişkin paragraflar çıkartılarak yerine "5237 sayılı TCK'nun 204/1. maddesi uyarınca temel cezanın 2 yıl hapis olarak belirlenmesine, "aynı Yasanın 62. maddesi uyarınca cezasından 1/6 oranında indirim yapılarak 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına","sanığın 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerine ilişkin haklardan koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" paragraflarının eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2- Sanık hakkında “nitelikli dolandırıcılık” suçundan verilen hükme yönelik müdafiinin temyiz istemine gelince; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “ nitelikli dolandırıcılık ” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkında anılan suçtan açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK.nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 21.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.