Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 30478 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 26787 - Esas Yıl 2013
Tebliğname No : 11 - 2013/107771MAHKEMESİ : Ankara(Kapatılan) 14. Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 14/02/2013NUMARASI : 2011/2094 (E) ve 2013/127 (K)Suç : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan1- Resmi belgenin düzenlenmesi sırasında yalan beyan suçunun oluşması için, kişinin açıklamaları üzerine yetkili bir kamu görevlisi tarafından resmi bir belgenin düzenlenmesi ve düzenlenen resmi belgenin, beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gerekir. Yalan beyanın tek başına kanıtlama gücünün bulunmadığı, bu beyana rağmen görevlinin, beyan edilen hususların doğruluğunu araştırıp da belgeyi sonra düzenlemesinin gerekli olduğu takdirde, belgeye dayanak oluşturan bilgi yalan beyan olmayıp görevlinin araştırması sonucu ulaştığı bilgi olduğundan yine beyan olunan bilgiler ilgili memur ya da makamın başkaca araştırma yapmasını, belge incelemesini gerektirirse veya yalan beyan üzerine memurun kandırılamaması neticesinde doğru şekilde belge oluşturulması durumunda anılan suçun oluşmayacağı açıktır.Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; hakkında uyuşturucu madde kullanma suçundan tedavi ve denetimli serbestlik kararı bulunan sanığın, Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapılan kontrolünde madde analizi çalışmak için numune alınırken başkasına ait idrarı verdiği tespit edilip uyuşturucu madde analizi için yeniden usulüne uygun idrar alındığı, başkasına ait verdiği idrarla ilgili herhangi bir çalışma yapılmadığı ve belge düzenlenmediği anlaşılmakla, olayda resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyet hükmü tesis edilmesi,Kabule göre ise;2- Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Malkara Sulh Ceza Mahkemesi'nin 11.06.2007 gün, 2007/286 2008/50 E.K sayılı ilamına konu doğrudan verilen adli para cezasının karar tarihi itibariyle 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca halen yürürlükte olan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 305/1. fıkra 1. bendi gereğince kesin olduğu ve aynı maddenin son fıkrası uyarınca tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde sanık hakkında TCK.nun 58. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.