Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 30344 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19375 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 11 - 2012/119534MAHKEMESİ : Bursa 10. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 14/02/2012NUMARASI : 2011/364 (E) ve 2012/79 (K)Suç : Özel belgede sahtecilik1- Suça konu sözleşmede abonenin irtibat numarası olarak sabit bir telefon numarası bulunduğu, bu telefonun gerçekten katılana ait olup olmadığı değilse kim adına kayıtlı olduğunun tespiti, suça konu GSM hatlarının tesis edildiği tarihten itibaren görüşme ve kısa mesaj kayıtlarının istenerek hangi numaralarla görüşme yaptığı ve nereden sinyal aldığının belirlenmesi ve bu kişilerin dinlenmesi, bu araştırmalar yapıldıktan sonra sonucuna göre suç sübut bulduğu takdirde; hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilerek, sanığa ön ödeme önerisinde bulunulmasından sonra sonucuna göre hukuki durumunun takdirinde zorunluluk bulunması,2- Kabule göre de;5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (a), (b), (d), (e) bentlerinde yer alan hak yoksunluklarının hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, (c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilen hükümlünün kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,Yasaya aykırı, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.