Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 30002 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20265 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 11 - 2012/160246MAHKEMESİ : İstanbul 41. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 23/12/2011NUMARASI : 2010/678 (E) ve 2011/875 (K)Suç : Açığa imzanın kötüye kullanılmasıSanığın, katılan tarafından kendisine verilen ''senede mahsuben 2000 Dolar aldım, kalan 2000 Dolar 20.09.2006 elden A.. K.. ödeyecek'' şeklinde yazılı ve imzalı belgeye, daktilo ile ''NOT: 2000 Dolar olan alacağım elden ödenmiştir. A.. K..'dan hiçbir alacağım kalmamıştır. Senet bilahare kendisine iade edilecektir. 30.09.2006'' ibaresini ekleyerek hakkında yapılan icra takibini durdurmaya çalıştığı iddiasıyla açılan kamu davasında;1- 5237 sayılı TCK'nun 209. maddesinde düzenlenen suçun oluşabilmesi için imzalı ve kısmen veya tamamen boş bir belgenin veriliş nedeninden farklı bir şekilde doldurulması gerektiği, suça konu belgenin ise tamamen doldurulduktan sonra sanığa verildiği ve sanık tarafından daktiloyla, imza kısmının da üstüne gelecek şekilde belgede değişiklik yapıldığı anlaşılmakla, sanığın eyleminin TCK'nun 207. maddesinde düzenlenen suçu oluşturacağı, ancak belgede sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu belgenin aslının araştırılması, ele geçmesi halinde incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, sonradan eklenen yazılar imza kısmında bulunan belgenin aldatıcılık özelliğine sahip olup olmadığının karar yerinde tartışılması gerektiği gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,2- Kabule göre de;a- Sanığa atılı açığa imzanın kötüye kullanılması suçunun takibinin şikayete tabi olması nedeni ile, katılan vekilinin şikayetini 5237 sayılı TCK'nun 73/1. maddesinde düzenlenen 6 aylık sürede yapıp yapmadığının belirlenebilmesi amacı ile halen İstanbul 3.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/11 Esas sırasında derdest olan ve suça konu belgenin kullanıldığı menfi tespit davasının hangi tarihte açıldığının tespiti,b- Şikayetin süresinde olduğunun anlaşılması halinde, açığa imzanın kötüye kullanılması suçunun, 5271 sayılı CMK’nun 253 ve 254. maddeleri gereğince uzlaşma hükümleri kapsamında kaldığı anlaşılmakla, anılan maddeler uyarınca uzlaşma hususunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazlarının bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.