Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 30001 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20917 - Esas Yıl 2013
Tebliğname No : 11 - 2012/174045MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 16. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 29/03/2012NUMARASI : 2011/797 (E) ve 2012/263 (K)Suç : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılıkI- Dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;TCK'nun 157/1. maddesine göre hapis cezası ile birlikte adli para cezasına da hükmedilmesi gerekirken sanık hakkında yalnızca hapis cezasından hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Toplanıp karar yerinde gösterilen delillere göre sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, II- Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz incelemesine gelince ise;1- Sanığın, M.. A..'e ait nüfus cüzdanını ele geçirerek kendi fotoğrafını yapıştırdığı ve nüfus cüzdanı fotokopisi kullanarak suç tarihinde ... AŞ'ye müracaat edip müşteki adına 02.. nolu telefon hattına ait başvuru formu ve bağlantı nakil formuna sahte imza atmak suretiyle düzenlettirdiğinin iddia ve kabul olunması karşısında, söz konusu nüfus cüzdanı aslının ele geçirilemediği ve suça konu fotokopinin onaylı olmaması nedeniyle hukuki sonuç doğuracak nitelikte belge kabul edilemeyeceği cihetle, iğfal kabiliyetine haiz bulunmadığı bu nedenle TCK'nun 204/1. maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçunun oluşmayacağı ancak, sahte belge sunularak telefon hattı sözleşme düzenlettirilmesi fiilinin, hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 2. fıkrasındaki "İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı bilgi ve belge verilemez” hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki suçu oluşturacağı gözetilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Kabule göre ise;2- TCK.nun 53/4. maddesi gözönüne alınarak, mahkûm olunan hapis cezasının kısa süreli olmaması ve uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 53/3. maddesi uyarınca sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından aynı maddenin 1. fıkrasının c bendindeki hak yoksunluğunun uygulanamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.10.2015gününde oybirliğiyle karar verildi.