Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 29778 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10951 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 11 - 2011/122453MAHKEMESİ : İstanbul 1. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 29/12/2010NUMARASI : 2007/319 (E) ve 2010/529 (K)Suç : Resmi belgede sahtecilik1-Sanığın ve müdafiinin aşamalarda suça konu çekleri haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen B.. A.. ve S.. A..'dan aldığını, katılana para karşılığı verdiğini, bu kişilerle aralarında benzer şekilde çek alışverişlerinin olduğunu, çeklerin sahte olduğunu bilmediğini, sahte olduğunu bildiği bir çeki almasının hayatın olağan akışına uygun olmadığını, Bülent ve Serkan'dan aldığı çeklerden karşılıksız çıkanların büyük bir kısmının parasını ödeyerek geri aldığını, hatta bir kısmı ile ilgili icra takibi başlattığını, soruşturma aşamasında alınan 24.01.2008 tarihli bilirkişi raporu ile kovuşturma aşamasında alınan 17.11.2010 tarihli raporlar arasında ciddi ve hükmü etkileyen çelişki bulunduğunu, sadece çekler üzerindeki ciroların kendisinin olduğunu savunarak atılı suçlamayı kabul etmemesi, 24.01.2008 tarihli bilirkişi raporunda birleşen dosyadaki suça konu çekler üzerindeki sanığın kendi cirosu dışındaki imza ve yazıların sanığa ait olmadığı belirtilirken, 17.11.2010 tarihli raporda bu çeklerin ön yüz tanzim yazılarının sanığa ait olduğunun belirtilmesi, 24.07.2007 tarihli iddianamede bahsi geçen ... numaralı çekte keşideci ve ilk ciranta gözüken M.. O.. ve ... Metal Ltd. Şirket yetkilisinin imza incelemesi yaptırıldığı belirtilen bilirkişi raporunun dosya arasında bulunmaması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından dosya arasında yer alan raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için farklı yerlerden getirtilecek imza ve yazı örneklerinin temini ile Adli Tıp Kurumuna gönderilerek incelemesi yaptırılması, M.. O.. ve ... Metal Ltd. Şirket yetkilisi hakkında yaptırılan imza incelemesini içerir raporun dosya arasına konulması, sanık ve müdafinin bahsettiği icra dosyalarının getirtilip incelenmesi, taraflar arasındaki ticari ilişki ve çek alışverişinin ayrıntılı olarak araştırılmasından sonra sanığın sahte olduğunu bildiği çekleri gerçek isim ve cirosu ile katılana vermesinin hayatın olağan akışına uygun düşmediği de dikkate alınarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tespit edilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de;2-Belgede sahtecilik suçlarında suçun konusu belge olup korunan hukuki yarar kamu güvenidir ve suçun geniş anlamda mağduru toplumu oluşturan bireylerdir. Nitekim belgede sahtecilik suçlarına ilişkin TCK'nun 204-212. maddeleri Kanunun Kamu Güvenine Karşı suçlar bölümünde yer almaktadır. Bununla birlikte belgede sahtecilik suçunun işlenmesiyle haksızlığa uğrayan gerçek ve tüzel kişilerin suçtan zarar görmeleri mümkündür. Belgede sahtecilik suçunun işlenmesi nedeniyle farklı kişilerin çıkarlarının zedelenmiş olması suçun bu öncelikli niteliğini değiştirmeyeceği gibi zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasına da engel değildir. Somut olayda; Garanti bankasına ait ... ve ... numaralı çekler dışındaki suça konu çeklerin aynı anda mı farklı zamanlarda mı verildiğinin tam olarak anlaşılamaması karşısında; bu kapsamda yapılacak araştırma sonunda çeklerin katılana farklı zamanlarda verildiğinin tespiti halinde 5237 sayılı Yasanın 43/1. maddesinin uygulanabileceği, aynı anda verdiğinin tespiti halinde ise sanığın atılı suçu bir eylemle birden fazla keşideci mağdura karşı işlediğinden eyleminin 5237 sayılı Yasanın 43/2. maddesi kapsamında zincirleme sahtecilik suçunu oluşturabileceği gözetilmeden ve ek savunma hakkı da tanınmadan yazılı şekilde karar verilmesi,Yasaya aykırı sanık müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 19.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.