MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : MahkumiyetTekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında TCK'nın 58. maddesinin uygulanmaması Yargıtay Ceza Genel Kurulunun ........... tarih, ............ Esas ve ........Karar sayılı ilamı uyarınca aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Sanık ...'un, ...........Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifinin, ........... tarihli genel kurul tutanağını sahte olarak oluşturup notere onaylatmak sureti ile resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia olunan kamu davasında;1-Belgede sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, mahkumiyet hükmünün konusunu teşkil eden suça konu belge aslı celp edilip incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığının karar yerinde tartışılması ve aslının denetime olanak verecek şekilde dosya içine konulması gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,2-Kabule göre de;a-Suça konu belgenin 29/06/2007 tarihinden sonra düzenlendiği, sanığın kooperatif yönetim kurulu üyeliğinin ise 12/06/2007 tarihinde sona erdiği, bu itibarla suça konu belgenin düzenlendiği tarihte sanığın kooperatif yönetim kurulu üyesi olmadığı ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 62/son maddesi uyarınca kamu görevlisi sayılamayacağı, suça konu belgenin 1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun 84 ve devamı maddelerinde belirtilen düzenleme şeklindeki işlemlerden olmadığı, noter tarafından yapılan onay işleminin belge içeriğini kapsamayacağı, noter onay bölümünde herhangi bir sahteciliğin söz konusu olmaması nedeniyle belgenin hukuki niteliğinin değişmeyeceği ve özel belge mahiyetinde olduğu, bu itibarla sanığın üzerine atılı eylemin TCK'nın 207/1. maddesindeki suçu oluşturacağı gözetilmeden suçun vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,b-Sanığın, yalnızca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar hak yoksunluğuna hükmedilebileceği gözetilmeden uygulanan TCK'nun 53. maddesinin, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı ilamı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.