Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 29 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17821 - Esas Yıl 2014





... Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 18.07.2014 gün ve 2014-14846/49605 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 03.09.2014 gün ve KYB 2014/280597 sayılı ihbarnamesi ile;Sahte nüfus cüzdanı kullanmak suçundan sanık ...’ın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 350/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair ...Asliye Ceza Mahkemesinin 14/11/2000 tarihli ve 2000/988 esas, 2000/1245 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun lehe hükümlerinin uygulanması talebinin reddine ilişkin ...Asliye Ceza Mahkemesince verilen 10/08/2005 tarihli ve 2005/193 müteferrik sayılı kararın Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 11/06/2007 tarihli ve 2005/12024 esas, 2007/4022 karar sayılı ilâmı ile bozulması üzerine, 765 sayılı Kanun'un 102/4 ve 104. maddeleri gereğince sanık hakkındaki kamu davasının ortadan kaldırılmasına dair, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 04/10/2007 tarihli ve 2007/1173 esas, 2007/965 sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde;5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/4. maddesinde yer alan, “Kesin hükümle sonuçlanmış olan davalarda, sonradan yürürlüğe giren bir kanunla ilgili olarak lehe hükmün belirlenmesi ve uygulanması amacıyla yapılan yargılama bakımından dava zamanaşımına ilişkin hükümler uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme karşısında, ilk kararın kesinleşmesinden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu uyarınca, lehe kanun değerlendirilmesi yapılarak bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8. maddesi uyarınca kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü:5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9/4. maddesinde; 'Kesin hükümle sonuçlanmış olan davalarda, sonradan yürürlüğe giren bir kanunla ilgili olarak lehe hükmün belirlenmesi ve uygulanması amacıyla yapılan yargılama bakımından dava zamanaşımına ilişkin hükümler uygulanmaz.' denmesi ve mahkemenin 14.11.2000 gün ve 2000/988 esas, 2000/1245 sayılı mahkumiyet hükmünün Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 24.02.2005 gün ve 2003/7684 esas, 2005/1784 sayılı ilamı ile düzeltilerek onanmak suretiyle kesinleşmiş olması karşısında, dava zamanaşımı hükümlerinin uygulanma imkanının bulunmadığı gözetilerek, 765 sayılı TCK ile sonradan 1.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe hükmün belirlenip sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, dava zamanaşımı gerçekleştiğinden bahisle yazılı şekilde kamu davasının ortadan kaldırılmasına karar verilmesinde isabet bulunmadığı anlaşıldığından, kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki istem yerinde görüldüğünden,... Asliye Ceza Mahkemesinin 04.10.2007 gün ve 2007/1173 esas, 2007/965 sayılı kararının CMK'nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde ikmaline, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.