Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 28751 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20307 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 11 - 2012/172790MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 05/04/2012NUMARASI : 2012/78 (E) ve 2012/264 (K)SUÇ : Özel belgede sahtecilik1- Katılan adına sahte olarak düzenlendiği belirtilen abonelik sözleşmeleri nedeniyle sanıklar hakkında özel belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasında; sanık İbrahim'in aşamalardaki beyanlarında, sözleşmelerin alt bayilerce düzenlediğini, yetkilisi olduğu firmanın ise hattı aktive ettiğini savunması, sanık Abdulkadir'in üzerine atılı suçlamayı kabul etmemesi ve yetkilisi olduğu firmanın kaşesi bulunan sözleşme üzerinde ayrıca ... İletişim Sistemleri San. ve Tic. Ltd. Şti'nin kaşesinin bulunması, soruşturma aşamasında alınan 24.07.2011 tarihli bilirkişi raporunda, katılan yönünden bilirkişi incelemesi yapıldığı ve suça konu sözleşmelerdeki imza ve yazıların katılanın eli ürünü olmadığının bildirildiği ancak sanıklar yönünden herhangi bir bilirkişi incelemesi yapılmadığının anlaşılması karşısında, sanıkların yazı ve imzalarını içerecek şekilde bilirkişi incelemesi yaptırılıp sanık İbrahim'in savunmasında geçen alt bayinin tespiti ile yetkilisinin ve ... İletişim Sistemleri San. ve Tic. Ltd. Şti'nin yetkilisinin tanık olarak dinlenilerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi yasaya ayk??rı, 2- UYAP üzerinden yapılan kontrolde sanıklar hakkında özel belgede sahtecilik ile Elektronik Haberleşme Kanununa muhalefet suçlarından halen derdest veya temyiz aşamasında bulunan dosyalar olduğu anlaşılmakla bu dosyalar getirtilip, derdest olmaları halinde birleştirilmesi, aksi takdirde bu davayı ilgilendiren kısımlarının onaylı örneklerinin alınmasından sonra, belgelerde sahtecilik suçunun hukuki konusunun kamu güveni olduğu ve suç tarihleri ile zaman aralığı birlikte dikkate alınarak; sanıkların fiillerinin her biri yenilenen kastla işlenmiş ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararının yerine getirilmesi amacıyla kanunun aynı hükmünü, kısa zaman aralıkları içerisinde, birkaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme tek suçu mu oluşturduğunun tartışılması ile, hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilerek, sanıklara önödeme önerisinde bulunulması suretiyle hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,Kabule göre de; 3- 1136 sayılı Kanun'un 168 ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanıklar lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,4- Dosya arasında bulunan suça konu sözleşmelerin akıbeti hakkında bir karar verilmemesi,Yasaya aykırı, sanıklar müdafii ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.