Tebliğname No : 11 - 2012/101200MAHKEMESİ : Ankara 16. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 11/10/2011NUMARASI : 2010/293 (E) ve 2011/589 (K)SUÇ : Özel belgede sahtecilikSanığın aşamalardaki ısrarlı anlatımlarından; abonelik işlemleri yaparken kişinin kimlik bilgilerini alıp sözleşme düzenlediğini, suça konu abonelik işleminin kendi bayisinden yapıldığını, iş yerinde kendisi dışında kimsenin çalışmadığını sahte abonelik üsözleşmesi düzenlemesinin mümkün olmadığını ve üzerine atılı suçu işlemediğini savunması, suça konu abonelik sözleşmesi ekinde de müştekinin nüfus cüzdanı suretinin bulunuyor olması ve müştekinin sanığın işlettiği dükkana daha önce telefon sattığını bu nedenle kimlik fotokopisinin sanığın elinde olabileceğini beyan etmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından müştekinin sanığa ait dükkana telefon satıp satmadığı hususu araştırılıp, suça konu hattın kullanıma açıldığı tarihlerdeki arama kayıtları celp edilip, bu kayıtlara göre hat sahibinin sık olarak görüştüğü kişiler tespit edildikten sonra bu kişilerin müştekiyi tanıyıp tanımadığı hususunda tanık olarak ifadeleri alınıp, gerekirse akrabalık bağlarının bulunup bulunmadığı hususu resmi kayıtlardan kontrol edildikten sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine eksik araştırma ile sanık hakkında mahkumiyet hükmü tesisi,1- Hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiş2- Mahkum olduğu kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında; 5237 sayılı TCK'nun 53/4. maddesi uyarınca anılan Yasanın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebelerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.