Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 28 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21910 - Esas Yıl 2014





... Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 10.11.2014 gün ve 2014-19641/66905 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 24.11.2014 gün ve KYB 2014/377210 sayılı ihbarnamesi ile;Resmi belgede sahtecilik suçundan sanık ...'un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 204/1, 43 ve 62. maddeleri gereğince 3 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 03/07/2007 tarihli ve 2007/59 esas, 2007/142 sayılı kararının Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 03/02/2014 tarihli ve 2012/18224 esas, 2014/1582 sayılı ilamı ile onanmak suretiyle kesinleşerek infazına geçilmesini müteakip hükümlü vekili tarafından yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulması üzerine talebin reddine ilişkin, aynı Mahkemenin 10/07/2014 tarihli ve 2014/58 değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair, ... Ağır Ceza Mahkemesinin 08/08/2014 tarihli ve 2014/998 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde;Dosya kapsamına göre, suça konu ruhsatlarda ayrıca istiap haddi bölümü bulunmakla beraber “Diğer Bilgiler” ile “Araç Üzerinde Hak Ve Menfaati Bulunanlar” kısımlarına araç istiap haddi ile ilgili bilgilerin yazıldığı dikkate alındığında yeni delil olarak dosyaya sunulan Emniyet Genel Müdürlüğünün Bilgi Edinme Kanunu kapsamında e-mail yoluyla verdiği araçların teknik bilgilerinin ayrı alanlara yazdırılmakta olduğu ve bu bilgilerin ruhsattaki diğer bilgiler bölümüne yazdırılmamakta olduğuna ilişkin cevabi yazı içeriği, yine yeni delil olarak dosyaya sunulan 16/05/2014 tarihli suça konu belgelerin iğfal kabiliyetinin olmadığına ilişkin teknik mütalaa raporu, keza araçların gerçek istiap hadlerinin belirlenmesi amacıyla keşif yapılmadığı da göz önüne alındığında, keşif yapılmasının akabinde araçların gerçek istiap hadleri tespit edilerek sonucunda 5237 sayılı Kanun'un 211. maddesinin uygulama koşullarının bulunup bulunmadığına ilişkin değerlendirme yapılmasını zorunlu kıldığı düşünüldüğünden, belirtilen nedenler birlikte değerlendirildiğinde 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 311/1-e maddesi kapsamında hükümlü vekilinin yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varıldığından, itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken sanık aleyhine sonuç doğuracak surette yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü:Resmi belgede sahtecilik suçunu yaptırıma bağlayan 5237 sayılı TCK'nun 204/1. maddesinde 'Bir resmî belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmî belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmi belgeyi kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.' denmek suretiyle 'suça konu belgenin iğfal kabiliyetini haiz olması gerektiği' hususu yasal temele oturtularak resmi belgede sahtecilik suçunun oluşumu için yapılan sahteciliğin aldatıcı nitelikte bulunması gerektiği hükme bağlanmıştır. Aldatma yeteneği, belgeden objektif olarak anlaşılmalıdır. Kişi hatasından, dikkatsiz ve özensiz davranışlarından kaynaklanan fiili iğfale dayalı işlem yapılması tek başına o belgenin aldatma özelliği taşıdığını göstermez.Bu açıklamalar ışığında somut olaya gelindiğinde ... Bakanlığına bağlı okullarda okumakta olan öğrencilerin taşınması işini alan şirketin müdürü ve yetkilisi olan sanığın taşıdığı öğrenci başına hakediş ücreti alacağı için, suça konu araç ruhsatlarında, araçların istiap haddi ile ilgili olarak sahtecilik yaparak, sahte araç ruhsatları suretlerini... Müdürlüğüne sunmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında, söz konusu araç ruhsatları üzerinde ki “diğer bilgiler ve araç üzerinde hak ve menfaati bulunanlar” hanelerine eklemeler yapmak suretiyle sahtecilik yapıldığı ve sanık tarafından ... Müdürlüğüne sunularak kullanıldığı hususunda bir tereddüt bulunmamaktadır.Suça konu belgelerin iğfal kabiliyetini haiz olup olmadığı hususunda ise soruşturma aşamasında ... Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünden rapor alınmış ve anılan Müdürlükçe düzenlenen raporlarda 'belge fotokopilerinin belirtilen bölümlerinde ilave yoluyla yapılan tahrifat, fotokopi üzerinden işlem yapan birimlere karşı aslı ile bire bir karşılaştırmadığı sürece ilk nazarda ve kolaylıkla dikkati çekmeyeceği cihetle iğfal kabiliyetini haiz olduğu' denmek suretiyle aldatıcılık özelliğinin bulunduğu belirtilmiştir. Mahkemece suça konu belgelerin iğfal kabiliyeti taşıdığına ilişkin bahsi geçen bu raporlar kararın gerekçesinde değerlendirilerek hükme esas alınmış ve kararın temyizi üzerine Dairemizce belge asılları üzerinde gözlem yapılıp mahkemenin bu değerlendirmesi yeterli görülerek 03.02.2014 gün ve 2012/18224 esas, 2014/1582 sayılı kararımızla mahkumiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir.Kararın kesinleşmesini müteakip sanık müdafii tarafından bilgiedinme... adresinden gönderildiği belirtilen ve 'Araçların teknik bilgileri ayrı alanlara yazdırılmakta olup, bu bilgiler diğer bilgiler bölümüne yazdırılmamaktadır' ifadelerini içeren e mail'in bilgisayar çıktısı ile ...AİTM Münferit Araç Uygunluk Belgeleri ve 16.05.2014 tarihli Uzman Teknik Mütalaa Raporu dosyaya sunularak yargılamanın yenilenmesi talep edilmiş ve mahkemece, ileri sürülen hususların yargılamanın yenilenmesini gerektiren şartlar içerisinde bulunmadığı, belirtilen hususların Yargıtay denetiminde de değerlendirildiği ve hükümlü hakkındaki hükmün onanmasına karar verildiği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiş, itiraz üzerine mercii ... Ağır Ceza Mahkemesince de, yeni delil ileri sürülmediği gibi mahkeme kararının dosya içeriği ile uyumlu olduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir.Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşen bir hükmün 'yeni delil' ortaya çıkmadıkça yargılamanın yenilenmesi kapsamında yeniden ele alınarak ilk hükmün ortadan kaldırılarak hükümlünün beraatine karar verilemeyeceği veya daha az bir cezaya hükmedilemeyeceği izahtan varestedir. Ancak 5271 sayılı CMK'nun 311/1-e maddesinde 'Yeni olaylar veya yeni deliller ortaya konulup da bunlar yalnız başına veya önceden sunulan delillerle birlikte göz önüne alındıklarında sanığın beraatini veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmünün uygulanması ile mahkûm edilmesini gerektirecek nitelikte olursa.' denmek suretiyle, ortaya konulan yeni delilin önceki delillerle birlikte değerlendirildiğinde sanık lehine sonuç doğurma ihtimali bulunduğunda yargılamanın yenilenmesine esas teşkil edebileceği belirtilmiştir.Bu durumda tartışılması gereken husus, sanık müdafii tarafından temyiz incelemesi sonrasında ilk defa sunulan belgeler ve bilgisayar çıktısının 'yeni delil' niteliğinde bulunup bulunmadığıdır. Yukarıda da belirtildiği üzere mahkeme, suça konu belgelerin iğfal kabiliyetini haiz olduğuna ilişen kriminal raporlarına dayanarak sanık hakkında mahkumiyet hükmü tesis etmiştir. Ancak 'Araçların teknik bilgileri ayrı alanlara yazdırılmakta olup, bu bilgiler diğer bilgiler bölümüne yazdırılmamaktadır ifadelerini içeren e-mail ve 'inceleme konusu 12 adet motorlu araç tescil belge fotokopisinin ön ve arka yüzünün aynı belge üzerinde bulunması sebebiyle, ön yüzünde 'İSTİAP HADDİ' yazan bölümler üzerinde bulunan rakamlar ile arka yüzünde 'ARAÇ ÜZERİNDE HAK VE MENFAATİ BULUNANLAR' ve 'DİĞER BİLGİLER' bölümlerine yazılmış olan rakamların birbiri ile uyumsuz olduğunun kolaylıkla görülebilecek nitelikte olması' ifadelerini içeren 16.05.2014 tarihli Uzman Teknik Mütalaa Raporunun, suça konu belgelerin iğfal kabiliyeti taşıyıp taşımadığı hususuna etki edebileceği kabul edilmelidir.Bu açıklamalar ışığında; öncelikle sahtecilik suçlarında aldatıcılık özelliğinin hakime ait olduğu da gözetilerek, suça konu belgelerin getirtilip duruşmada incelenmesi, özelliklerinin ayrıntılı olarak duruşma tutanağına yazılması, temyiz incelemesi sonrasında bilgi edinme kanunu çerçevesinde edinilip dosyaya yeni delil olarak sunulan e-mail yazısı çerçevesinde araçların yolcu ve yük taşıma haddinde değişiklik olması durumunda bu değişikliğin ruhsatta hangi bölüme işleneceği veya bu değişiklik doğrultusunda yeniden ruhsat düzenleyip düzenlemeyeceği araştırılıp kriminal raporlar ile uzman teknik mütalaa raporları da karşılaştırılarak belgelerin iğfal kabiliyeti taşıyıp taşımadığının yeniden belirlenmesi, suça konu belgelerin iğfal kabiliyeti taşıdığının belirlenmesi durumunda ise, sanık müdafii tarafından yeni delil olarak dosyaya sunulan ...AİTM Münferit Araç Uygunluk Belgelerinin sıhhatinin araştırılması, gerekirse bu belgelerde ismi geçen Mühendis ...'ın tanık olarak dinlenmesi, tereddüt halinde keşif hususunun da düşünülmesi ve bu suretle suça konu araçların suç tarihlerinden önce, tescil belgelerine ilave olarak yazılan istiap hadlerine sahip olup olmadığının belirlenmesi, sanığın suça konu belgeleri ...Müdürlüğüne sunmadan önce araçların gerçek istiap hadlerinin tescil belgesinde yazan ve sahteliği iddia olunmayan istiap haddi değil de, sahte olarak dercedilen istiap hadleri olduğunun belirlenmesi durumunda 5237 sayılı TCK'nun 211. maddesinin tatbikinin gerekip gerekmediğinin tartışılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden takdirinde zorunluluk bulunduğu dolayısıyla yargılamanın yenilenmesi talebinin reddi kararına vaki itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet bulunmadığı cihetle, kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki istem yerinde görüldüğünden, yargılamanın yenilenmesi talebinin reddi kararına vaki itirazın reddine ilişkin mercii ... Ağır Ceza Mahkemesinin 08.08.2014 tarih ve 2014/998 değişik iş sayılı kararının CMK.nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde ikmaline, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.