MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılıkHÜKÜM : Sanığın, 5237 sayılı Yasanın 158/1-f, 52/2 ve 53. maddelerine göre 2 yıl 6 ay hapis ve 1000 TL apc ile cezalandırılmasına Sanığın, 765 sayılı Yasanın 342/1. maddesine göre 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasınaGerekçeli karara yanlış yazılan suç tarihinin 15.01.2004 olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.I-)Sanığın, “dolandırıcılık” suçundan verilen hükme yönelik temyizi üzerine yapılan incelemede;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; iade-i muhakeme sonucu yapılan yargılamada sanığa yüklenen “dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 15.01.2004 tarihinden, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken, 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkında “dolandırıcılık” suçundan açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri gereğince istem gibi DÜŞÜRÜLMESİNE, II-)Sanığın, “resmi belgede sahtecilik” suçundan verilen hükme yönelik temyizine gelince; Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine göre sanığın yerinde görülmeyen sair itirazlarının reddine; ancak;1-)Türkiye ... ... şubesinin 06.04.2004 günlü cevabi yazısında, “...... ... Tekstil Ürünleri ve ... ... ve Sanayi Limited Şirketi olan, aynı Bankanın H... şubesince verilmiş ... numaralı suça konu çekin sahte olduğu tespit edilmiştir” denilmesine rağmen, niçin sahte olduğunun gerekçesi açıklanmadığı ve çekin hamili olan müşteki tarafından henüz ibraz edilmeden şikayete ve davaya konu edildiği anlaşılmakla, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi amacıyla, çek hesabının bulunduğu banka şubesinden ve gerekirse keşideciden sorularak, çekin keşidecisinin elinden rızası dışında çıkıp çıkmadığı, keşideci imzasının sahte olup olmadığı hususları araştırıldıktan sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiğinin gözetilmemesi,2-)Kabule göre de;Resmi belgede sahtecilik suçunun cezası, 765 sayılı TC.nun 342/1. maddesinde 2 yıldan 8 yıla kadar hapis olmasına rağmen, sonradan yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK.nun 204/1 maddesinde 2 yıldan 5 yıla kadar hapis olduğu, 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9/3 . maddesi uyarınca, kararın gerekçe bölümünde 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK.nun olaya ilişkin tüm hükümleri uygulanarak, cezaların kişiselleştirilmesinden sonra sonuç cezaların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasanın belirlenmesi, temel cezanın, üst sınırı 8 yıl hapis cezasını öngören 765 sayılı TCK.nun 342/1. maddesi uyarınca alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesi halinde, üst sınırı 5 yıl hapis olan 5237 sayılı TCK.nun 204/1. maddesine göre, 342/1. maddesine göre takdir edilenden daha az olacak şekilde tespiti, bunun da kararın gerekçe bölümünde denetime olanak verecek biçimde gösterilmesi gerektiği gözetilmeden, 765 sayılı TCK da 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesindeki hak yoksunluğunun yer almaması nedeniyle lehe olduğundan bahisle, yazılı şekilde uygulama yapılmak suretiyle fazla ceza tayini,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK. nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.