Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 27326 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15351 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 11 - 2012/66954MAHKEMESİ : Diyarbakır 3. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 19/01/2012NUMARASI : 2011/334 (E) ve 2011/1114 (K)SUÇ : Özel belgede sahtecilikYapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; ancak:1- Sanık M.. A..'ın, şikayetçi A.. Ö.. adına abonelik sözleşmesi ile cep telefonu hattı tahsis ettiği iddia edilmesi karşısında, iddia edilen eylemin hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,2- Kabule görede:Sanık hakkında zincirleme biçimde işlenen özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet kararı verilmiş ise de, 5237 sayılı TCK'nun 43. maddesine göre 'Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi' durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup; aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı, 5237 sayılı TCK'nun 43. maddesinde, "değişik zamanlarda" denilmesi karşısında; suça konu abonelik sözleşmelerinden sadece birinin dosyada bulunduğu diğer sözleşmenin bulunmadığı cihetle sözleşmelerin aynı tarihte düzenlendiği dosya kapsamından anlaşılamadığı gözetilerek zincirleme suç hükmünün ne şekilde oluştuğu karar yerinde tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırı,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.