Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 27290 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8487 - Esas Yıl 2013
Tebliğname No : 11 - 2011/215656MAHKEMESİ : Mersin 9. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 05/02/2010NUMARASI : 2007/780 (E) ve 2010/85 (K)SUÇ : Resmi belgede sahtecilik5271 sayılı CMK'nun 225. maddesi uyarınca hükmün konusu, duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiilden ibaret olup, davanın dayanağı olan iddianame ile sanığın sahte plaka, trafik ve tescil belgesi, sigorta poliçesi kullandığı yönünde dava açıldığı, sahte vekaletnameye iddianame anlatımında yer verilmediği cihetle, tebliğnamedeki TCK'nun 204/3 maddesinin uygulanması gerektiğine ilişen düşünceye; sanığın "sahte vekaletnamedeki satış tarihinin 17.05.2006 olmasına rağmen 2007 yılında aracı satın aldığı, noterde sigara içmeye çıktığı sırada aracı satın aldığı kişinin işlemleri halletmiş olup vekaletnameyi kendisine getirdiği" yönündeki hayatın olağan akışına uygun düşmeyen savunmasına, yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre tebliğnamedeki illiyet bağına ilişen düşünceye iştirak edilmemiştir.1-5237 sayılı TCK'nun 43. maddesi uyarınca; "bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi" durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup, somut olayda birden çok sahte belgenin aynı anda ele geçtiği, farklı tarihlerde düzenlendiğine dair kesin delil bulunmadığı, bu sebeple zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı, eylemin kül halinde 5237 sayılı Yasanın 204/1. maddesinde öngörülen resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı ancak sanığın güttüğü amaç ve saik, suç konusunun önemi, kastın yoğunluğu ve sahte belge çeşitliliği dikkate alınarak temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde, suçun zincirleme şekilde işlendiğinin kabulü ile temel cezanın TCK'nun 43. maddesi uyarınca artırılması suretiyle fazla ceza tayini,2-5237 sayılı TCK’nun 53/3. maddesi gereğince 53/1-c bendindeki "velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun" sadece sanığın kendi alt soyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, alt soyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,3-17.09.2007-18.09.2007 tarihleri arasında göz altında kalan sanık hakkında TCK'nun 63. maddesinin uygulanmamış olması,Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, sonuç ceza itibariyle kazanılmış hakların saklı tutulmasına, 22.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.