MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Özel belgeyi bozma, yok etme veya gizleme, belelsiz senedi kullanmakHÜKÜM : 5237 sayılı Yasanın 208/1 ve 53. maddelerine göre 1 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5237 sayılı Yasanın 156/1, 52 ve 53. maddelerine göre 7 ay hapis ve 2.000,00 TL adli para cezası I-Sanık hakkında bedelsiz senedi kullanmak suçundan kurulan mahkumiyet hükümüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebeplerin bulunmadığı takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,II-Sanık hakkında özel belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçundan kurulan mahkumiyet hükümüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;Müştekinin cirantası olduğu 10.11.2005 keşide tarihli çekin ödenmemesi üzerine sanığın müşteki aleyhine icra takibi başlattığı, takipten sonra tarafların Av. ...'nün bürosunda bir araya gelerek anlaşmaya vardıkları, buna göre müştekinin sanığa borcuna karşılık olmak üzere 4.000,00 TL para ve 9.000,00 TL değerinde 15.02.2006 düzenleme tarihli bonoyu verdiği, bunun karşılığında ise sanığın mevcut icra takibini sonlandırarak alacağını temlik edeceğinin kararlaştırıldığı, buna ilişkin iki nüsha sözleşme düzenlendiği, sözleşmenin bir suretinin sanıkta, diğerinin ise anılan avukatta kaldığı, bu olaydan kısa bir süre sonra sanığın avukatın bürosuna giderek ele geçirdiği sözleşmeyi yırtarak atılı suçu işlediği iddia ve kabul olunmuş ise de, müştekinin ilk olarak 26.12.2006 tarihinde sanıktan şikayetçi olduğu, şikayetinde sanığın anlaşmaya uymayarak yeni takip yaptığını belirttiği, suça konu sözleşmeden hiç bahsetmediği, yine 09.02.2007 tarihli ifadesinde de sözleşmeden ve sözleşmenin yok edilmesinden bahsetmeyip aralarındaki anlaşmayı dile getirdiği, bu sırada sanık ile avukatı ... arasında da anlaşmazlıklar çıktığı ve sanığın görevini yerine getirmemekten dolayı avukatı hakkında 05.12.2006 tarihinde şikayetçi olduğu ve avukat hakkında dava açıldığı, sanık hakkında atılı suçu işlediği iddiasının ise ilk kez Av. ...'nün 30.01.2008 tarihinde tanık sıfatıyla verdiği ifade ile ortaya atıldığı, olaya şahit olduğu belirtilen tanıkların beyanları birbirlerini doğrulamadığı gibi taraftar arasında husumet de olduğu anlaşılmakla, soyut iddia dışında sanığın atılı suçu işlediğini gösterir somut bir delilin dosyada bulunmadığı gözetilmeyerek sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.