Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2697 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 27385 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık (Hükme göre hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma), görevinin gereklerini yapmakta ihmal göstererek görevi kötüye kullanmaHÜKÜM : 1- 765 sayılı TCK.nun 342/1, 80, 59. maddeleri uyarınca hükmedilen 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezasının 647 sayılı Yasanın 6. maddesi gereğince ertelenmesine, 2- 5237 sayılı TCK.nun 155/2, 168/2, 62, 52. maddeleri uyarınca 5 ay hapis ve 400. TL adli para ile anılan Yasanın 53/1. maddesinde belirtilen haklardan yoksunluğa hükmedilmesine ve aynı Yasanın 51/1. maddesi uyarınca hapis cezasının ertelenmesine, 3- 5237 sayılı TCK. nun 257/2, 62. maddeleri uyarınca hükmedilen 2 ay 15 gün hapis cezasının ve anılan Yasanın 53/1. maddesinde belirtilen haklardan yoksunluğun aynı Yasanın 51/1. maddesi gereğince ertelenmesine,5271 sayılı CMK'nun 231/11. maddesinin ilk cümlesinde “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar.” denmesi karşısında, önceki hükümlerden CMK'nun 231. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımlar çıkartılıp hükümlerin geri kalan bölümlerinin aynen muhafaza edilmek suretiyle karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hükümlerin ertelenmesine karar verilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.l- 'Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma' ve 'görevinin gereklerini yapmakta ihmal göstererek görevi kötüye kullanma' suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:a- 'Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma' suçundan kurulan mahkumiyet hükmü yönünden; sanığa alt sınırdan hapis cezası belirlendiği halde, ayrı bir gerekçe gösterilmeden adli para cezasının tayininde alt sınırdan uzaklaşılması,b- Her iki suçtan kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden; tayin olunan kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın ertelendiği gözetilmeden, 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin 4. fıkrasına aykırı olarak aynı maddede yazılı hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmesi,Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, 'hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma' suçundan kurulan hüküm fıkrasında yer alan ve 50 gün olarak belirlenen temel gün adli para cezasının 5 güne, 5237 sayılı TCK'nun 168/2. maddesinin tatbiki ile 2 güne ve aynı Yasanın 62. maddesinin tatbiki ile 1 güne indirilip sonuç adli para cezasının 20 TL olarak belirlenmek ve her iki hüküm yönünden de 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımların hükümden çıkartılmak suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,2-'Resmi belgede sahtecilik' suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelen temyiz itirazlarına gelince;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın; suçun unsurlarının oluşmadığına, eksik inceleme yapıldığına ilişen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak: İddianamedeki anlatıma, suça konu belgeler ile kullanılma tarihlerine ve dosya kapsamına göre “resmi belgede sahtecilik” suçunun suç tarihinin Aralık 2005 olduğu gözetilmeden, suçun yürürlükten kaldırılan 765 sayılı TCK döneminde işlendiği kabul edilerek yazılı şekilde uygulama yapılması,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından, sanığın kazanılmış haklarının tutulmasına, 17.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.