Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 26503 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11027 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılıkHÜKÜM : Sanığın her iki suçtan mahkumiyetineI- Sanık hakkında Resmi Belgede Sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün yapılan incelemesinde, Toplanan deliller karar yerinde incelenip yüklenen suçun sübutu kabul, soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebebin ise nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan katılan vekilinin ve sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,II- Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmünün yapılan temyiz incelemesinde,1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.03.1998 gün, 8/69 sayılı kararı ile buna uyumlu Daire kararlarında da açıklandığı üzere, önceden doğan bir borç nedeniyle sonradan senet düzenlenip verilmesi halinde, borç daha önce oluştuğundan senet ile arasında nedensellik bağı bulunmayacağı, bu nedenle hile unsuru olarak kabul edilemeyeceği, senetlerden birinin 20.12.2005 tarihli faturadan önce düzenlenip yedi tanesinin ise fatura tarihinden sonra düzenlendiği, sanığın borcuna karşılık senetleri verdiğini savunması, katılanın da suça konu senetleri sanık tarafından ticari alış veriş karşılığı olarak verildiğini beyan etmesi karşısında gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenebilmesi ve suçun unsurlarının tespiti amacıyla, katılanın ve sanığın bu hususta ayrıntılı beyanının alınarak, suça konu senetlerin önceden doğan bir borcun bakiyesi için verilip verilmediğinin tespit edilmesi, senetlerin önceden doğan borç nedeniyle verilmiş olmaları halinde "dolandırıcılık" suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,2- Katılan'a yönelik "dolandırıcılık" suçuna konu zararının 3900 TL'lik kısmının suç tarihinden sonra sanık tarafından ödendiğinin anlaşılması karşısında, kısmi ödemeye muvafakati bulunup bulunmadığı katılan'dan sorularak sanık hakkında TCK'nun 168/4. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılması gerektiği gözetilmeden eksik soruşturmayla yazılı şekilde hüküm kurulması,3- 5237 sayılı TCK'nun 62. maddesi uyarınca takdiri indirim uygulanırken 10 ay hapis cezasına hükmedilmesi gerekirken, 8 ay hapis cezası verilmesi suretiyle eksik ceza tayini,Yasaya aykırı, katılan vekilinin ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.