Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2649 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 28242 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : Belgede sahtecilikten 765 sayılı TCK'nun 342/1 maddesi gereğince sanığın 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, dolandırıcılık suçundan 5237 sayılı TCK'nun 158/1-f, 52/2. maddeleri gereğince sanığın 2 yıl hapis ve 2.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasınaI) Sanığın "resmi belgede sahtecilik" suçundan hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazının incelenmesinde:Toplanan deliller karar yerinde incelenip yüklenen suçun sübutu kabul, soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebeplerin bulunmadığı takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri uyarınca mahkemece 765 ve 5237 sayılı Yasa hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların denetime imkân verecek şekilde gösterilip birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe hüküm belirlenerek sonucuna göre karar verilmiş ve incelenen dosyaya göre hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,II) Sanığın "nitelikli dolandırıcılık" suçundan hakkında verilen karara karşı temyiz itirazına gelince:5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; yüklenen "nitelikli dolandırıcılık" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK'nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 26.01.2004 tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden kamu davasının düşürülmesi yerine sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazı bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK'nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddeleri uyarınca istem gibi DÜŞÜRÜLMESİNE, 17.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.