Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 26424 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13149 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Özel belgede sahtecilikHÜKÜM : MahkumiyetSuça konu belgelerin akıbeti hakkında mahallinde karar verilmesi olanaklı görülmüştür.1- Suç tarihi itibariyle cep telefonu bayii işleten sanığın, şikayetçi adına sahte abonelik sözleşmeleri ile 7 adet GSM hattı çıkarttığının iddia olunması, abonelik sözleşmeleri üzerindeki yazı ve imzaların aidiyeti konusunda herhangi bir rapor alınmadığının anlaşılması, aynı eylemden dolayı abonelik işlemlerini yaptığı gerekçesi ile şirket... yetkilisi olarak ... hakkında ... Asliye Ceza mahkemesine kamu davasının açıldığı ve yargılamanın 2010/719 esas sırasında devam ettiğinin, benzer eylemden dolayı ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/637 esasında kayıtlı dosyasında da sanığın yargılamasının yapıldığının ve her iki mahkemenin birleştirme talebinin red edildiğinin anlaşılması karşısında gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek bir biçimde belirlenebilmesi ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilebilmesi için, anılan dava dosyaları ile varsa sanık hakkındaki benzer suçlara ilişkin dosyalar getirtilip, derdest olmaları halinde birleştirilmesi, aksi takdirde bu davayı ilgilendiren kısımlarının onaylı örneklerinin alınmasından ve suça konu belgelerin dosyaya getirtilmesinden sonra suç tarihi itibariyle sanığın temsilcisi olduğu bayide çalışan elemanlar varsa beyanlarının alınması, tespit edilen elemanlar ile .., şikayetçi ve sanığın suç tarihinden önceki resmi kurumlardan temin edilecek imza ve yazı örnekleri getirtilip, huzurda alınan imza-yazı örnekleri ile birlikte suça konu abonelik sözleşmelerindeki imza ve yazıların aidiyeti konusunda bir bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayini gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,2- 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, yasaya aykırı,3- Eylemin sübutu halinde hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.