Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 26388 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10909 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanHÜKÜM : Mahkumiyet1-"Memura yalan beyanda bulunmak" suçunun oluşabilmesi için, yazılı veya sözlü beyan üzerine düzenlenen resmi belgenin, konusunu tek başına başka bir belgeye, araştırmaya gerek kalmadan ispat edici güce sahip olması gerekir. Beyanı alan memur, doğruluğunu araştırıp, buna kanaat getirdikten sonra belgeyi düzenlemek durumunda ise, yani belge kişinin beyanı yanında memur tarafından yapılacak inceleme ve araştırma sonucunda meydana getirilecek ise suç oluşmayacaktır. Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde, sanığın tek taraflı trafik kazası yaptığını ihbar etmesi üzerine olay yerine gelen kolluk görevlilerinin kazanın nasıl meydana geldiğini bizzat araştırma yükümlülüklerinin bulunması ve suça konu 21/01/2009 tarihli tutanağın da sanığın beyanına göre değil, yapılan bu araştırmaya istinaden tutulması karşısında resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunun unsurları oluşmadığından, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması,2-Kabule göre de;a-5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceğinin gözetilmemesi,b-Sanığın adli sicil kaydının duruşmada okunmadığı da göz önünde bulundurularak, ek savunma hakkı verilmeksizin hakkında TCK'nun 58. maddesinin uygulanması sureti ile savunma hakkının kısıtlanması,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 13/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.