Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 26292 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11817 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik, iftiraHÜKÜM : Sanığın her iki suçtan mahkumiyetine1- Sanığın “Resmi Belgede Sahtecilik” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki "velayet hakkından, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun" sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Yasa'nın 322. maddesinde verilen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan; hüküm fıkrasından TCK'nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümler çıkartılarak, yerine "sanığın, 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin 1. fıkrasının a, b, c, d, e bentlerinde belirtilen haklarından mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverme tarihine kadar yoksun bırakılmasına" şeklinde yazılmak suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II- Sanığın “iftira” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;TCK.nun 268. maddesinde düzenlenen "başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" suçunun oluşabilmesi için failin önce bir suç işlemesi daha sonra bu suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla adli makamlara başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini vermesi gerekmektedir. Somut olayda, bir suç isnadı olmaksızın kolluk tarafından yapılan rutin kimlik kontrolü esnasında, sanığın ... adına düzenlenmiş sahte nüfus cüzdanını ibraz etmesine karşın, kaba üst aramasında esrar hammaddesi olduğundan şüphelenilen bitki parçası ve aynı seri numarasına sahip paralar bulunması üzerine derhal gerçek kimliğini beyan ettiği, sanık hakkındaki bütün adli işlemlerin gerçek kimlik bilgileri esas alınarak yapıldığı, sanığın, kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemediği, başkasının kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullanarak kendisini suçsuz, kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullandığı gerçek kişiyi ise işlemediği bir suçun faili olarak göstermediği cihetle, iftira suçunun unsurlarının oluşmadığı ve beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 12/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.