MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : Mahkumiyet ... Laboratuvarınca düzenlenen 24.07.2008 tarihli raporda, suça konu sahte plakada soğuk mühür izinin bulunmadığının tespit edilmesi, suç tarihinde yürürlükte bulunan 18.07.1997 tarih ve 23053 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 30. maddesine göre; tescil plakalarında, işlemi yapan tescil kuruluşu ile plaka basım işlemini gerçekleştiren ... Müdürlüğü ile ...Federasyonunun mühürlerinin bulunmasının zorunlu olup anılan kuruluşlara ait soğuk mühür izinin plakalar üzerinde bulunmaması nedeniyle belge niteliklerinin bulunmadığı gözetilmeden suça konu plakaları zincirleme suç kapsamında değerlendiren mahkemenin gerekçesi yerinde değil ise de, olayda ele geçirilen, sahtecilik suçunun konusu olan ve aldatma yeteneğine haiz oldukları anlaşılan nüfus cüzdanı ve sürücü belgesinin farklı tarihlerde düzenlenmesi nedeniyle mahkemenin zincirleme suç hükümlerine ilişkin kabulü ve alt sınırdan ceza tayin edilmiş olduğundan hüküm sonucu itibariyle doğru olduğundan bu husus bozma nedeni yapılmamış, 24.07.2008 tarihli ekspertiz raporunda suça konu nüfus cüzdanı ve sürücü belgesinin sahte olduğu ve aldatma yeteneğini haiz olduklarının belirtilmesi karşısında, belgelerin mahkemece incelenmesi ayrıca ayrıntısı Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.06.2013 gün 54/307 Easar-Karar sayılı kararında açıklandığı üzere; 29.08.2008 tarihli celsede savunması tespit edilirken sabıkalı olduğu belirtilen ve adli sicil kaydı yüzüne karşı okunurken herhangi bir itirazda bulunmayan sanığın, tekerrür hükümlerinin uygulanmasını gerektirir sabıkalılık halini önceden bildiği, bu durumun ilk defa duruşmada ortaya çıkan hal olarak kabul edilemeyeceği ve ek savunmasına gerek bulunmadığı cihetle, tekerrür uygulamasında ek savunma hakkı verilmesi gerektiğine ilişen tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine: ancak;1- 5237 sayılı TCK'nun 53/3. maddesi gereğince aynı Yasanın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık hakları yönünden koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,2- Emanette kayıtlı bulunan suça konu belgelerin akıbeti hakkında bir karar verilmemesi,Yasaya aykırı; sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasındaki TCK'nun 53. maddesinin tatbikine ilişkin bölüm çıkartılarak yerine "5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerine ilişkin haklardan koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" ve “Adli emanetin 2008/652 sırasına kayıtlı olan suça konu belgelerin dosyada delil olarak saklanmasına” denilmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.