Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 26054 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9275 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSuç : Resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : MahkumiyetYapılan duruşmaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine ancak:1- Ayrıntıları Ceza Genel Kurulu’nun 02.03.2010 gün ve 2010/9-47 Esas, 2010/45 Karar sayılı ilamı ile dairemizin benzer nitelikteki yerleşik kararlarında belirtildiği üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için objektif ve sübjektif koşulların bir arada bulunmasının gerektiği, bu şartların sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını kabul etmesi, daha önce kasıtlı başka suçtan sabıkasının bulunmaması, mahkemece sanığın kişilik özellikleri itibariyle ve duruşmadaki tutum ve davranışlarına göre yeniden suç işlemeyeceği yönünde kanaate varılması, suçun işlenmesiyle oluşan mağdur ve kamunun zararının aynen iade, tazmin ve önceki hale getirme suretiyle giderilmesinden ibaret olduğu; savunması talimat mahkemesince alman, duruşma tutanağına ve dosyaya yansıyan olumsuz bir hali bulunmayan, kayden sabıkasız olan, suçun işleniş şekilleri ve sair haller gözetilerek alt sınırdan ceza tayin edilen, hakkında takdiri indirim nedeni uygulanan sanığın; kişilik özellikleri ile ilgili olumsuzlukların neler olduğu belirtilmeden ve suça konu sahte muayene işleminde somut bir zarardan söz edilemeyeceği gözetilmeden "kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları ile zararın karşılanmaması” gerekçe gösterilerek yazılı şekilde CMK'nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,2- 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilen hükümlünün sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden, fıkranın tamamını kapsar biçimde yazılı şekilde hüküm kurulması,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.