Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 26032 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6117 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : MahkumiyetYargıtay Ceza Genel Kurulunun 30.03.1992 tarih ve 6-80/98 sayılı kararında da açıklandığı üzere, belgelerde sahtecilik suçlarında kast, zarar vermek bilinci ve iradesi olarak kabul edilmektedir. Mağdurun önceden verdiği rıza üzerine onun imzasını taklit ederek kullanan failde mağdura zarar vermek bilinci bulunmayacağından sahtecilik kastının varlığı ileri sürülemez. Ancak doğal olarak, rıza üzerine başkasının imzasını taklit eden failin, mağdura herhangi bir zarar vermeyeceği kanısı ile hareket ettiği sabit olmalıdır. Mağdurun rızasının kastı ortadan kaldırılabilmesi için fiilin işlenmesinden önce açıklanması zorunludur. Mağdurun rızası açık olabileceği gibi zımni de olabilir. Özellikle iki kişi arasındaki ilişkiler, böyle bir rızanın varlığını ciddi olarak kabule elverişli olduğu takdirde, bu rızaya dayanarak başkasının imzasını atan kimsede sahtecilik kastının varlığı kabul olunamaz. Bu açıklamalar karşısında somut olay değerlendirildiğinde, sanığın suça konu çeki keşidecisinin tüm unsurları tamam olarak kendisine kullanması için verdiğini savunması ve tanık olarak dinlenilen keşidecinin suça konu çeki kullanması için sanığa rızası ile boş olarak verdiğini kabul etmesi karşısında beraati yerine mahkumiyet hükmü kurulması,Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.