Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 26027 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 3203 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması, Resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : Mahkumiyet 1-Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan kurulan hükme ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Tekerrüre esas geçmiş hükümlülüğü bulunan sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nun 58. madddesinin uygulanmaması, gerçek kimliğinin yapılan parmak izi incelemesi ile ortaya çıkmasına rağmen koşulları oluşmadığı halde TCK'nun 269/2. maddesinin uygulanması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,2-Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak: Aynı anda ele geçen sahte belgelerin farklı tarihlerde düzenlendiğine dair delil bulunmaması durumunda eylemin tek suç olacağı cihetle, sanığın çalıntı ve sahte ... plaka takılı aracı kullanırken yakalandığında kendisini ... olarak tanıtıp sahte sürücü belgesi sunması şeklindeki eyleminde tek bir sahtecilik suçu oluştuğu ancak sahte belge sayısı ve kastın yoğunluğunun TCK'nun 61. maddesi uyarınca temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi hususunda değerlendirilmeye konu edilebileceği gözetilmeyerek yazılı şekilde karar verilmesi,Kabule göre de;Suça konu belgeler hakkında karar verilmemesi,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, sonuç ceza itibariyle kazanılmış hakların saklı tutulmasına, 05.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.