MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Nitelikli dolandırıcılık ve sahtecilikHÜKÜM : Sanık ... hakkında beraat, diğer sanıkların mahkumiyetine 1- Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından verilen beraat kararlarına yönelik katılan ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde:Sanığa yüklenen resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından katılan ...ün doğrudan zarar görmediği, mahkemece usulsüz olarak verilen ve hukuken geçerliliği bulunmayan katılma kararının da hükmü temyiz yetkisi vermeyeceği cihetle; şikayetçi vekilinin vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMK'nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,2- Sanıklar ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet ile sanık ... hakkında aynı suçtan verilen beraat kararlarına yönelik katılan SGK vekili, sanık ... müdafii ve sanık ...'ın temyiz itirazlarının incelenmesinde: Sanık ... hakkında elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı, sanıklar ... ve ... haklarında ise; toplanan deliller karar yerinde incelenip, yüklenen suçun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasıfları tayin, cezayı artırıcı-azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri uyarınca mahkemece 765 ve 5237 sayılı Yasa hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların denetime imkan verecek şekilde gösterilip birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe Yasa belirlenerek sonucuna göre karar verilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, katılan SGK vekili, sanık ... müdafii ve sanık ...'ın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,3- Sanıklar ... ve ... hakkında "nitelikli dolandırıcılık" suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık ... müdafii ve sanık ...'ın, aynı suçtan sanık ... hakkında verilen beraat kararına yönelik ise katılan SGK vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen “nitelikli dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanık ... müdafii ve sanık ... ile katılan SGK vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanıklar hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 30.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.