MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : Mahkumiyet Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Sanık hakkında, ... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 13.01.2010 tarihli iddianamesinde; sanıktan elde edilen sahte sürücü belgesinin yanı sıra sahte polis basın kartıyla ilgili olarakta dava açıldığı, mahkemenin cezalandırma gerekçesinde sahte basın kartından söz edilmediği gibi, hüküm kısmında "Adli emanetin 2010/29 sırasında kayıtlı polis basın kartı ile ilgili olarak yasal gereğinin takdir ve ifası için Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına" denilmek suretiyle sahte basın kartının ayrı bir dava konusu yapılmak istendiği, ancak belgelerin farklı zamanlarda düzenlendiği konusunda bir delil olmaması nedeniyle eylemin tek suçu oluşturduğu, buna göre suç duyurusunda bulunulmaksızın ve sahte polis basın kartının dosyada delil olarak saklanmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesi,2- 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilen hükümlünün sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceğinin gözetilmemesi,Yasaya aykırı; sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususların 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yazılı "Adli emanetin 2010/29 sırasında kayıtlı polis basın kartı ile ilgili olarak yasal gereğinin takdir ve ifası için Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına" cümlesi ve TCK'nun 53. maddesinin tatbikine ilişkin paragraf hükümden çıkartılarak yerine; "Adli emanetin 2010/29 sırasında kayıtlı sahte polis basın kartının dosyada kanıt olarak saklanmasına" ve 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerine ilişkin haklardan koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün istem gibi DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.