MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : Sanıkların mahkumiyetine1- Sanık ...'ün kullandığı... plakalı araca ait motorlu araç trafik belgesindeki muayene pulunun sahte olduğunun iddia olunması, 08.04.2010 tarihli uzmanlık raporunda “Tetkike konu, Motorlu Araç Trafik Belgesinin arka yüzünde-3. "ARACIN MUAYENESİ" bölümünde herhangi bir mühür izinin mevcut olmadığı müşahede edilmiş, bahse konu bölümde yapışık vaziyette bulunan hologram üzerinde yapılan inceleme neticesinde, inceleme konusu hologramın içeriğinde T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI" ibarelerinin yazılı olduğu tespit edilmiştir. Yukarıda belirtilen bulgu doğrultusunda, inceleme konusu belgenin 3. "ARACIN MUAYENESİ" bölümünde yapışık vaziyette bulunan hologramın "TCK" hologramı olmayıp, "TCK" hologramı görünümü vermesi amacıyla "ARACIN MUAYENESİ" bölümüne tahrifen yapıştırıldığı sonucuna varılmıştır,” şeklinde açıklamalarda bulunulması karşısında; sahtecilik suçlarında aldatıcılık özelliğinin tespitinin hakime ait olduğu cihetle, suça konu belge getirtilerek duruşmada incelenip özellikleri duruşma tutanağına yazıldıktan ve denetime olanak verecek şekilde dosyada bulundurulduktan sonra aldatma yeteneği bulunup bulunmadığı tespit edilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmeden uzmanlık raporunda açıklanan hususlara rağmen aldatma kabiliyetine ne şekilde oluştuğu karar yerinde tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,2- "Kayden sabıkasız olup, yargılama sürecindeki davranışları dikkate alınarak hakkında takdiri indirim maddesi uygulanan, cezanın ertelenmesi halinde bir daha suç işlemeyeceği hususunda mahkemede olumlu kanaatin oluştuğu gerekçesiyle cezası ertelenen sanık ... hakkında, “tekrar suç işlemeyeceği yönünde kanaat gelmediği” yönündeki çelişkili şekilde CMK’nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,3- Uzun süreli hapis cezası ertelendiğinden, 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın kendi alt soyu üzerindeki yetkileri dışında uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,Yasaya aykırı, o yer Cumhuriyet savcılarının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.