Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25635 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20361 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılıkHÜKÜM : Mahkumiyet... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 01.06.2009 tarih, 2009/453 Esas no.lu iddianamesi ile sanığın, hileli davranışlarla katılan'ın iradesini fesada uğratıp işletme devrini sağlayarak, haksız menfaat edinmesini müteakip dolandırıldığını anlayan katılan'ın, aracılar vasıtasıyla sanıkla bağlantı kurarak devir bedelini talep etmesi üzerine,haksız menfaatin iadesini teminen, suça konu 4 adet çeki sahte olarak düzenleyerek verdiğinin iddia olunması ve mahkeme kabulünün de bu doğrultuda olması karşısında, tebliğnamedeki, bankanın mal varlıklarından olan sahte çekle dolandırıcılık suçunun işlendiğinin iddia edilmesi nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerektiğine ilişen bozma düşüncesine iştirak olunmamıştır. 1-Sanık ile olay tarihi itibariyle sanığın eşi olan ve hakkındaki beraat hükmü temyize konu olmayan ... (...)'in işletmekte oldukları işyerini, müşterisinin bol ve kazancının iyi olduğunu söyleyerek 83.000 TL bedel karşılığında katılan ... devretme konusunda anlaştıkları, katılan'ın gayrimenkul devri, nakit para ve çek vermek suretiyle edimini yerine getirdiği ve sanık ile işletme hakkı devir sözleşmesi imzaladığı halde sonradan işyerinin cirosunun katılan'a söylendiği kadar yüksek olmadığı,işletmenin devir alınması sürecinden önce, iradesinin yanıltılması amacıyla, sanki daha fazla ciro yapılıyormuş gibi göstermek için kasaya fazla para konulduğu, işyerinin kiracısının, katılan'ın devraldığı şirket ve ... değil ... olduğu ve asıl işletmeci olan ... A.Ş. tarafından, kira bedeli ödenmediği için şüpheliler aleyhine açılmış tahliye davası bulunduğu,bu arada katılan'ın devir bedeli olarak verdiği gayrimenkulün hileli satışla ...’e devredildiği, tüm bu olaylardan sonra, katılan'ın, şüphelilerle aracılar vasıtasıyla bağlantı kurarak devir bedeli olarak verdiği meblağa karşılık, ... ait dört adet çek aldığı ancak bu çekler için ... tarafından ödemeden men talimatı verildiği için tahsil edilemediği ve ... ait çeklerin sanık tarafından keşide edildiğinin anlaşıldığından bahisle sanığın dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasında;sanığın,işlettiği işyerini katılan'a devrettiğini, serbest iradeleriyle işletme hakkı hisse devir sözleşmesini imzaladıklarını, ... verdiği vekaletnameye istinaden de suça konu çekleri imzaladığını savunarak yüklenen suçları kabul etmemesi, ... dosyada fotokopileri mevcut ... Noterliği'nin 21.03.2006 tarih, 08903 yevmiye no.lu, ... Noterliği'nin 15.08.2006 tarih, 25308 yevmiye no.lu vekaletnameleri ile sanığı çek keşide etmek husunda yetkili kıldığının,suça konu çeklerin ise katılan'a 10.03.2007 tarihli “alındı makbuzu” başlıklı belge ile sanığın avukatı tarafından aynı anda verildiğinin,... ... bankaya hitaben yazdığı suça konu çeklerin rızası hilafına elinden çıktığından bahisle ödemeden men talimatı içerir yazının 03.04.2007 tarih, sanığı azlettiği ... Noterliği'nin 14929 yevmiye no.lu azilnamesinin ise 05.04.2007 tarihli olup çeklerin katılan'a teslim edildiği 10.03.2007 tarihinden sonraya ait olduğunun anlaşılması, hileli hareketler olarak iddia olunan,işyerinin cirosunun yüksek görünmesi için devir öncesi kasaya fazla para konulması, işyerinin tahliyesine ilişkin asıl işletmeci tarafından açılmış dava bulunup bulunmadığı, asıl kiracının kim olduğu ve sair hususlara ilişkin dosya kapsamında delil niteliği taşıyan herhangi bir bilgi ve belge bulunmaması, bu hususlarda araştırma yapılıp delil toplanmamış olması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenebilmesi amacıyla,dolandırıcılık suçunun sübutuna etki eden ve hileli hareketler olarak nitelendirilen eylemlere ilişkin delillerin toplanarak suça konu çeklerin katılan'a teslim tarihi itibariyle ... tarafından verilen vekaletnameye istinaden çek keşide etmeye yetkili olduğu anlaşılan sanığın,sahtecilik suç kastının ne şekilde oluştuğu da tartışılmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,Kabule göre de; 2-5237 sayılı TCK.nun 43. maddesinin uygulanabilmesi için “bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi” gerektiği, suçun aynı anda bir kişiye karşı birden fazla işlenmesi halinde zincirleme suçun gerçekleşmediği gözetilip farklı tarihlerde düzenlendikleri tespit edilemeyen suça konu çekler'in aynı anda katılana verilmiş olması karşısında resmi belgede sahtecilik suçunda, zincirleme suç hükmünün uygulanamayacağının gözetilmemesi, 3-5237 sayılı TCK'nun 53/3. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden, fıkranın tamamını kapsar biçimde yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.