MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılıkHÜKÜM : Her iki suçtan mahkumiyet1- Dosya içerisinde fotokopisi bulunan suça konu senette, Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre bulunması zorunlu unsurlardan olan tanzim tarihinin bulunmaması karşısında, sanığın eyleminin özel belgede sahtecilik suçuna uygun bulunduğu ve belgelerde sahtecilik suçlarında; aldatma yeteneği bulunup bulunmadığının takdirinin mahkemeye ait olması nedeniyle, suça konu senedin celbi sağlanıp özelliklerinin ve zorunlu unsurlarının bulunup bulunmadığının incelenerek duruşma tutanağına yazılması, denetime olanak verecek şekilde dosya içerisine konulması, kararın gerekçe bölümünde aldatma yeteneğine sahip olup olmadığının tartışılması ve neticesine göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi, 2- Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Yalan belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun denetleme olanağını ortadan kaldırmalıdır. Kullanılan hile ile mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu kandırıcı davranışlarla yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Diğer yandan ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.03.1998 gün ve 6/8-69 sayılı kararında açıklandığı üzere; önceden doğmuş bir zarar veya doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde zarar veya borç, kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun oluşmayacağı gözetildiğinde; sanığın suça konu senedi katılana olan borcu nedeniyle düzenleyip verdiği iddia edilen olayda; sanığın unsurları oluşmayan atılı dolandırıcılık suçundan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,Kabule göre de;3- Adli emanetteki suça konu belge hakkında karar verilmemesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince istem gibi BOZULMASINA, 21.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.