Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25253 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7687 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : MahkumiyetKatılan vekilinin son celsede sahte rapor ibraz edilmek suretiyle alınan simitçi tezgahının kuruma iade edilmediğini belirtmesi karşısında, tebliğnamedeki bozma isteyen görüşe iştirak olunmamıştır. 1. Sanığın, hakkındaki hüküm kesinleşen... için sahte sakatlık raporu düzenlediği iddia edilen olayda, fotokopiden ibaret olan ve üzerinde ... Şube Müdürlüğü'ne ait aslı gibidir kaşesi bulunan belge aslı getirtilmediği gibi, belgenin kuruma ibraz tarihinin de araştırılmadığı anlaşılmakla; gerçeğin ve suç tarihinin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenebilmesi için, belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, katılan kurumdan ibraz edilen belge aslı istenerek incelenmesi suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ile denetime olanak verecek şekilde dosya içine konulması gerektiği ve üzerindeki "aslı gibidir" kaşesinin de fotokopi olduğunun tespiti halinde, iğfal kabiliyetinin bulunmayacağı gözetilerek, suçun unsurlarının değerlendirilmesi, suçun sübutu halinde ise, belgenin kuruma ibraz tarihinin araştırılarak, 5237 sayılı TCK'nun yürürlüğe girdiği 01.06.2005'den önce ibraz edildiğinin anlaşılması halinde; 5252 sayılı Kanunun 9/3. maddesi uyarınca, suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK.nun olaya ilişkin tüm hükümleri ayrı ayrı uygulanarak ortaya çıkan sonuçlar kararın gerekçe bölümünde denetime olanak verecek şekilde somut olarak gösterilip birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe Yasanın belirlenmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,2. Kabule göre de; Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından uygulanamayacağı, diğer kişiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK.nun 325. maddesi uyarınca bozmanın gerekçesine göre hakkındaki hüküm kesinleşen sanık Sabri Bozkaya’ya da sirayetine, 09.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.