Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24806 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12335 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması, Özel belgede sahtecilikHÜKÜM : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması ve Özel belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyet Sanığın temyizinin başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması ve özel belgede sahtecilik suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;Mahkeme kararı, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 34, 230 ve 289/1-g maddelerine uygun olarak yazılmış olduğundan tebliğnamedeki bu yönden bozma isteyen görüşe iştirak olunmamıştır.Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:1. Hükümden ve suç tarihinden önce, 10.11.2008 gün ve 27050 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 2. fıkrasındaki "İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez" hükmü karşısında; sanığın sahte abonelik sözleşmesi düzenletmek şeklindeki eyleminin, özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki suçu oluşturduğu gözetilmeden “özel belgede sahtecilik” suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,2. TCK'nun 268. maddesinde tanımlanan başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşması için; failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, gerçekte var olan başka bir şahsa ait kimlik bilgilerini kullanması gerektiği cihetle, sanığın mağdurun kimlik bilgilerini kullanmak suretiyle abonelik sözleşmesi düzenletmek şeklindeki eyleminde, anılan maddenin uygulanma imkanının bulunmadığı, eylemin bütün halinde Elektronik Haberleşme Kanunun 63/10. maddesindeki suçu oluşturduğu gözetilmeden ayrıca başkasının kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan hüküm kurulması, 3- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK'nun 53/3. maddesi gereğince aynı Yasanın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan sanığın kendi alt soyu dışındaki kişilere yönelik velayet, vesayet ve kayyımlık hakları yönünden hak yoksunluğuna karar verilmemesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.