Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 247 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 12159 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Vergi usul kanununa muhalefetHÜKÜM : BeraatGerekçeli karar başlığında 24.12.2010 şeklinde yanlış gösterilen suç tarihlerinin, 2005-2006-2007 olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.213 sayılı Yasanın 367. maddesi uyarınca dava şartı olan mütalaanın ...'nın 31.12.2010 tarih ve 45591 sayılı yazısı ile atıf yapılan Maslak Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün 24.12.2010 tarih ve 2010/144 sayılı kaçakçılık suçu raporuna göre sahte fatura düzenlemek ve kullanmak suçlarının her ikisi yönünden de verildiği anlaşılmakla, tebliğnamedeki bu hususa ilişen bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Sanıklar hakkında “2005, 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek” suçundan açılan kamu davasında, sanık ...'ın sahte fatura düzenlemediklerini, faturaların gerçek alım satımlara ilişkin olduğunu, ödemeleri banka aracılığıyla yaptıklarını beyan etmesi, sanık ...'in ise, bahse konu şirketin ortağı olmadığını, şirketle ilgisinin bulunmadığını, şirkete ilişkin herhangi bir evrağa imza atmadığını, diğer sanık ...'ı tanımadığını savunması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından; vergi tekniği ve kaçakçılık suçu raporlarında bahsedilen suça konu faturaların, bizzat sanıklar tarafından, gerçek alım-satım karşılığı düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi bakımından, mal ve para akışını gösteren taşıma ve sevk irsaliyeleri, teslim-tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan banka hesapları ve kasa mevcudu ile uyumlu geçerli belgeler olup olmadığı, şirketin 2005, 2006 ve 2007 takvim yılları içerisinde düzenlediği faturalarla uyumlu yeterli mal girişi ile üretiminin bulunup bulunmadığı, iş yeri koşullarının, işçi sayısının, vergi beyannamelerinin miktarı ve aylara göre değişim oranının, şirketin beyan ettiği vergiye esas potansiyeli ve şirketin faaliyet alanı ile uyumlu olup olmadığı ve faturaları kullananlar hakkında karşıt inceleme yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa düzenlenen raporlar, açılmışsa dava dosyaları getirilip incelenerek özeti duruşma tutanağa geçirilip bu dosyayı ilgilendirilen delillerin onaylı örnekleri dosyaya aktarılıp, sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ''Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun'un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır'' şeklindeki düzenlemeye göre faturaların Vergi Usul Kanunu'nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi karşısında, 2005, 2006 ve 2007 takvim yıllarına ait fatura ayrıntılarının Vergi Dairesi'nden sorularak kanaat oluşturacak sayıda fatura aslı ya da onaylı suretinin istenerek dosya arasında bulundurulması, 23.06.2014 tarihli bilirkişi raporu ile şirkete ilişkin kuruluş talepnamesi ve düzeltme beyannamesinde adına atılı bulunan imzaların elinden çıktığı tespit edilen sanık ... yönünden ise, suça konu faturaları kullanan şirket yetkililerinin faturaları kimden, hangi ticari ilişkiye dayanarak aldıkları konusunda beyanlarının alınması, faturalar üzerindeki yazı ve imzaların sanığın eli ürünü olup olmadığı konusunda bilirkişi raporu da alınarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.