Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24566 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11981 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Özel belgede sahtecilikHÜKÜM : Beraat Müşteki adına sahte cep telefonu hattı abonelik sözleşmesi düzenlediği iddia olunan sanığın, o dönemde iki ayrı işyerinde altı kişinin çalıştığını, sözleşme düzenlenirken sahte nüfus cüzdanı ibraz edilmiş olabileceğini savunması, müştekinin soruşturmada, sahte nüfus cüzdanı fotokopisi kullanıldığını beyan etmesine rağmen dosyaya ibraz ettiği nüfus cüzdanının suç tarihinden sonra alınmış olması, UYAP üzerinden yapılan kontrolde sanık hakkında özel belgede sahtecilik ve Elektronik Haberleşme Kanununa muhalefet suçlarından dosyalar olduğunun anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek bir biçimde belirlenebilmesi ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilebilmesi için, sözleşme düzenlenirken ibraz edilen nüfus cüzdanı fotokopisinin müştekiye aidiyeti araştırılarak sahte kimlik kullanılıp kullanılmadığının belirlenmesi, suça konu hatta ilişkin HTS raporları, sözleşmedeki adres ve sabit telefon bilgilerinden hattı fiilen kullanan kişi tespit edilerek, sanıkla ilgisi, aboneliği ne şekilde gerçekleştirdiği konusunda dinlenilmesi ile sanığın benzer suçlara ilişkin kesinleşmiş beraat hükümleri dışındaki tüm dosyaları getirtilip, derdest olmaları halinde birleştirilmesi, aksi takdirde bu davayı ilgilendiren kısımlarının onaylı örneklerinin alınmasından sonra, suçun sübutu halinde; belgelerde sahtecilik suçunun hukuki konusunun kamu güveni olduğu ve suç tarihleri ile zaman aralığı birlikte dikkate alınarak; sanığın fiillerinin her biri yenilenen kastla işlenmiş ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararının yerine getirilmesi amacıyla kanunun aynı hükmünü, kısa zaman aralıkları içerisinde, birkaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme tek suçu mu oluşturduğunun tartışılması ile, hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilerek, sanığa önödeme önerisinde bulunulması suretiyle hukuki durumunun takdiri gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, Yasaya aykırı, O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.