Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24516 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4253 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik, Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanmakHÜKÜM : MahkumiyetI) Sanığın, "resmi belgede sahtecilik" suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre sanığın sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilen hükümlünün sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceğinin gözetilmemesi,Yasaya aykırı; sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasındaki TCK'nun 53. maddesinin tatbikine ilişkin paragraf hükümden çıkartılarak yerine "5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerine ilişkin haklardan koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,II) Sanığın “Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanmak" suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince;a)Olay günü uyuşturucu ticaret suçunu işlediği iddiası ile yakalandığı sırada üzerinde suça konu ... adına düzenlenmiş nüfus cüzdanı ele geçirilen sanığın, eyleminde emniyet görevlilerinin sanığın gerçek adını önceden bilmeleri soruşturmanın gerçek ismi üzerinden yürütülmesi nedenleriyle yüklenen TCK'nun 268. maddesinde yazılı iftira suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı ve beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,Kabul ve uygulamaya göre de; b) 07/03/2010 tarihli olay,yakalama, muhafaza altına alma ve teslim tutanağına göre sanığın gerçek kimliğini açıkladığının anlaşılması karşısında, hakkında TCK'nun 269. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,c) 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilen hükümlünün sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceğinin gözetilmemesi,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi gereğince istem gibi BOZULMASINA, 02.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.