1- TCK'nun 203. maddesi, esasta bir şeyin saklanmasını veya varlığının olduğu gibi muhafazasını sağlamak üzere, kanunun veya yetkili makamların emrine uyularak konulmuş mührün kaldırılmasını cezalandırmaktadır. Burada mühürleme işleminin amacı Devlet yönetiminin bir şeyi koruma altına alma ve başkalarının tasarrufunu önleme iradesinin konulan mühürle açıklanması olup, bu iradeyi etkisiz duruma getirerek onu ihlal eden herhangi bir eylem gerçekleştiği takdirde suç işlenmiş olacaktır. Bu nedenle, yasaya uygun biçimde konulan bir mührün varlığı, mühür bozma suçunun ön koşuludur.Somut olayda; sanığın tüm aşamalarda ısrarlı bir şekilde mührü kendisinin bozmadığını,belediye tarafından mühürlendikten sonra işyeri ile ilgili Aksaray Sulh Hukuk mahkemesinde görülen tahliye davasında yapılan keşif nedeniyle işyerindeki mührün belediye görevlilerince kaldırıldığını ve tekrar mühürleme işlemi yapılmadığına ilişkin savunmasının sanığın dükkan komşusu tanık Nermin Pervan tarafından da doğrulanması, dosyada mevcut ve sanığın temyiz dilekçesine de eklediği Aksaray Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/368 Esas sayılı dosyasının 07.11.2006 tarihinde yapılan keşif tutanağında “celse arasında belediyeye yazılan müzekkerede belediyece yapılan mühürleme işleminin keşif sırasında kaldırılmasının istendiği ve ...mührün bulunmadığının” belirtilmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından, anılan Sulh Hukuk Mahkemesinin dosyası getirtilerek keşif nedeniyle mührün kaldırılmasına ilişkin belediyeye yazı yazılıp yazılmadığı ve yazılmışsa idarenin gereğini ne şekilde yerine getirdiği, mührün belediye görevlileri tarafından kaldırılmış olması halinde işyerinin keşif sonrası tekrar mühürlenip mühürlenmediği araştırılıp varsa buna ilişkin belgeler getirtildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,2- Hükümden sonra yürürlüğe giren 6352 sayılı Yasa ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 142/1-f, 168. maddelerinde yapılan değişiklikler gözetilerek sanığın elektrik hırsızlığı suçundan dolayı adli sicil kaydında bulunan ve tekerrüre esas alınan sabıkasının silinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılıp sonucuna göre tekerrüre esas olup olmadığının ve buna göre de temel cezanın belirlenmesindeki ölçütlerin değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.